Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

DOSEY DOE : English Turkish

n. bir dans adımı

DOSH : English Turkish

n. (Britanya Argosu) para, mangır

DOSIMETER : English Turkish

n. rontgen ışınları ölçeği; damlalık

DOSIMETRIC : English Turkish

adj. dozimetrik, radyasyon dozlarının ölçülmesiyle ilgili; ilaç dozlarının ölçülmesiyle ilgili

DOSIMETRY : English Turkish

n. dozimetri, radyasyon dozu ölçümü; ilaç dozu ölçümü

DOSKEY UTILITY : English Turkish

Doskey hizmet programı, DOS arabiriminin komut satırını geliştiren hizmet programı

DOSOJIN : English Turkish

n. Dosojin, aynı zamanda dışarıdan gelen bulaşıcı ve tehlikeli güçleri de koruyan Japon yol ve sınırlar Tanrısı

DOSS : English Turkish

n. yatak, pansiyon yatağı

DOSS : English Turkish

v. uyumak, pansiyonda kalmak

DOSS DOWN : English Turkish

v. nerede olsa yatmak

DOSS HOUSE : English Turkish

n. ucuz pansiyon, düşkünler evi

DOSSAL : English Turkish

n. bir kilise mihrabının arka ve üst kısmına asılan süsleme

DOSSER : English Turkish

n. küfe, serseri, avare, nerede olsa yatan kimse, ucuz pansiyonda kalan kimse

DOSSIER : English Turkish

n. dosya, evrak dosyası

DOSSIL : English Turkish

n. yazımdan önce bir tabakta bulunan fazla mürekkebi almak için kullanılan bez rulo (Gravür); yara fitili, yara silmek için kullanılan pamuk tomarı

DOST : English Turkish

v. başarmak, becermek, bir işi ifa etmek (Eski Kullanım)

DOSTOEVSKI : English Turkish

n. Dostoyevski, soyadı; Fyodor Dostoevski (
1881), Rus romancı, "Suç ve Ceza”nın yazarı

DOSTOEVSKY : English Turkish

n. Dostoyevski, soyadı; Fyodor Dostoevsky (
1881), Rus romancı, "Suç ve Ceza" (1866) ve "Karamazov Kardeşler"in yazarı (1880); soyadı

DOSTOIEVSKY : English Turkish

n. Dostoyevski, soyadı, Dostoyevsky; Fyodor Dostoyevsky (
1881), Rus romancı, "Suç ve Ceza"nın yazarı

DOSTOYEVSKY : English Turkish

n. Rus romancı, "Suç ve Ceza"nın yazarı; Fyodor Dostoyevsky (
1881), Rus romancı, "Suç ve Ceza"nın yazarı

DOT : English Turkish

n. nokta, benek

DOT : English Turkish

v. noktalamak, nokta koymak, beneklemek; dağıtmak; serpiştirmek; geçirmek (tokat, yumruk)

DOT AND CARRY ONE : English Turkish

v. özenle ve sistematik bir şekilde çalışmak

DOT AND DASH : English Turkish

n. noktalar ve çizgiler, mors alfabesi

DOT DOWN : English Turkish

karalamak, not karalamak, hızlıca yazmak, hızlı not almak