English Turkish
END OF ACT : English Turkish
n. sahne sonu, bölüm sonu, bir oyun veya operanın bölümünün sonu
END OF DISCUSSION : English Turkish
tartışmanın sonu, tartışma bitmiştir, konu kapandı, bu konu ile ilgili daha fazla konuşmayacağız
END OF FILE : English Turkish
dosyanın sonu, bilgisayar tabiri
END OF FIRST PAGE : English Turkish
ilk sayfanın sonu, iki veya daha fazla sayfası olan bir belgenin ilk sayfasının son bölümü
END OF LAST YEAR : English Turkish
n. geçen yılın sonu
END OF ONE'S ROPE : English Turkish
yolun sonu, ipin sonu, son nokta, son, sonlanma; yeteneklerinin sonu, ümitsiz durum
END OF QUOTATION : English Turkish
alıntının sonu, birinin sözlerinden veya eserinden yapılan alıntının sonuna gelindiğine veya neticelendiğine işaret eden terim
END OF QUOTE : English Turkish
n. alıntı sonu, birinin sözlerinden veya eserinden yapılan alıntının sonuna gelindiğine veya neticelendiğine işaret eden terim
END OF SCHOOL DAY : English Turkish
n. okul gününün sonu, okulda bir günün daha sonu
END OF SEASON : English Turkish
n. sezon sonu, yılın dört çeyreğinden birinin sonu, mevsim sonu (kıi, ilkbahar, yaz, sonbahar)
END OF SEASON SALE : English Turkish
sezon satışları sonu, sezon sonu indirimi, bir sezon/mevsimin sonunda gerçekleştirilen fiyat indirimi
END OF SECOND PAGE : English Turkish
ikinci sayfanın sonu, bir dökümanın ikinci sayfasının son bölümü
END OF TERM : English Turkish
n. dönem sonu
END OF TERM OF OFFICE : English Turkish
ofisin dönem sonu, iş için verilen zaman süresinin sonu
END OF THE GAME : English Turkish
oyunun sonu, bir oyunun nihai skoru; bir çağın sonu; bir iş anlaşmasının sonu, ortaklığın sonu; ölüm
END OF THE MONTH : English Turkish
n. ayın sonu, ayın son bölümü; 30 günlük veya 4 haftalık zaman diliminin sonu
END OF THE QUARTER : English Turkish
çeyreğin/(onbeş dakikanın)/(dörtte birlik bölümün) son kısmı
END OF THE ROAD : English Turkish
yolun sonu, istenen hedefe ulaşma, bir dönemin sonu, bir çağın sonu; ölüm
END OF THE WORLD : English Turkish
n. dünyanın sonu, vahiy, İncil'in son bölümü, dünyanın sonunun açığa çıkması veya görünmesi (özellikle Yahudi ve Hristiyan kitaplarında); korkunç kader, hoş olmayan akıbet
END OF THIS MONTH : English Turkish
n. bu ayın sonu, bu ayın son bölümü
END OF THREAD : English Turkish
İpin ucu, tartışmanın sonu, birçok iletinin sona ermesi (İnternet)
END OF WAR : English Turkish
n. savaşın sonu, savaşın sona ermesi veya neticelenmesi
END OFF : English Turkish
itirmek, son vermek, bitmek, sona ermek
END OFF IT ALL : English Turkish
hayatına son vermek, intihar etmek
END ON : English Turkish
pruva başta, pruva önde (Denizcilik)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani