Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ALL WAVE RECEIVING SET : English Turkish

n. her yayını çeken alıcı

ALL WEATHER : English Turkish

her havaya elverişli

ALL WEEK : English Turkish

ütün hafta, bütün hafta boyunca, haftanın tüm günleri

ALL WENT HELL : English Turkish

her şey yolunda gitti, aksaklık çıkmadı

ALL WET : English Turkish

hepsi martaval

ALL WITHOUT EXCEPTION : English Turkish

istisnasız hepsi

ALL WOOL : English Turkish

saf yün

ALL WRESTLING : English Turkish

n. serbest güreş

ALL'S WELL THAT ENDS WELL : English Turkish

sonu iyi biten her şey iyidir, senaryo mutlu sona ulaşmıştır

ALL-AMERICAN : English Turkish

adj. all-American, Amerika Birleşik Devletleri’nde en yüksek başarı sağlayan kişilere verilen ünvan (sporda, akademisyenler, vs.)

ALL-CLEAR SIGNAL : English Turkish

tehlike geçti işareti, her şey yolunda olduğunu gösteren sinyal, tehlikenin geçtiğini gösteren işaret, durumun güvenli olduğunu gösteren sinyal

ALL-COMPREHENSIVE : English Turkish

her şeyi kapsayan, her tarafını kuşatan; sınırsız; geniş kapsama alanı olan, yaygın

ALL-INCLUSIVE : English Turkish

her şey dahil, her şeyi içeren, kapsamlı

ALL-NIGHTER : English Turkish

gece açık olan, (Argo) gece boyunca devam eden gece kulübü veya organizasyon

ALL-OUT WAR : English Turkish

topyekûn savaş, eksiksiz savaş, geniş kapsamlı savaş; bir tarafın tamamen tahrip edilmesine kadar devam edecek olan harp

ALL-PURPOSE CLOTH : English Turkish

çok amaçlı bez, çok amaçlı olarak kullanılan kumaş

ALL-PURPOSE FLOUR : English Turkish

çok amaçlı un, sade beyaz un, herhangi bir şeyi pişirmek veya fırınlamak için kullanılabilen buğday unu, APF (Mutfak)

ALL-RACE ELECTION : English Turkish

tüm ırkları dahil eden seçim, ırka dayanan kısıtlamalar olmayan seçim

ALL-RACE SELECTION : English Turkish

tüm ırkları dahil eden seçme, tüm ırklardan insanları dahil eden seçim veya tercih

ALL-ROUND : English Turkish

adv. her sahada mükemmel olan, çok değişik yetenekleri olan; çok yönlü; genel, toplam, kapsamlı

ALL-ROUND COMPETITION : English Turkish

kapsamlı yarışma, her müsabakayı içeren jimnastik yarışması

ALL-SEEING : English Turkish

her şeyi gören, her şeyi algılayan; herşeyi görme yeteneği olan

ALL-TANK BRIGADE : English Turkish

tank tugayı, tank kullanımında uzmanlaşan ordu bölümü

ALL-TERRAIN BIKE : English Turkish

arazi bisikleti, ATB, her tür arazide kullanılabilen bisiklet veya motosiklet

ALL-TERRAIN VEHICLE : English Turkish

arazi vasıtası, her tür arazide kullanılabilen araç