Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ANALYTIC : English Turkish

adj. analitik, çözümsel, çözümlemeli

ANALYTIC GEOMETRY : English Turkish

analitik geometri, cebirsel işlemler ile geometrik özellikler araştırması, koordinat geometrisi

ANALYTICAL : English Turkish

adj. analitik, çözümsel, çözümlemeli

ANALYTICAL CHEMIST : English Turkish

n. kimyager

ANALYTICAL CHEMISTRY : English Turkish

n. analitik kimya, bileşiklerin nitel ve nicelleri ve maddelerdeki karışımlarla ilgilenen kimya dalı

ANALYTICAL METHOD : English Turkish

analitik yöntem, yorumlayıcı yaklaşım, tanısal teknik, sistematik prosedür

ANALYTICAL MIND : English Turkish

analitik zeka, sorun çözme düşünce tarzı, sorgulayan zeka, mantıklı düşünce

ANALYTICAL PSYCHOLOGY : English Turkish

analitik psikoloji, Carl Gustav Jung tarafından geliştirilen psikanaliz türü (İsviçreli 20’nci yüzyıl psikoloğu)

ANALYTICAL THINKING : English Turkish

analitik düşünce, yorumlayıcı yaklaşım, mantıklı düşünme, sistematik düşünce, araştırmacı düşünme tarzı

ANALYTICALLY : English Turkish

adv. analitik olarak, çözümsel bir şekilde, denetleyerek

ANALYTICS : English Turkish

n. mantıksal çözümleme, mantıksal analiz

ANALYZABLE : English Turkish

adj. analiz edilebilir, çözümlenebilir

ANALYZE : English Turkish

v. analiz etmek, tahlil etmek, çözümlemek, incelemek, araştırmak

ANALYZER : English Turkish

n. analizci, inceleyen kimse, değerlendiren kimse

ANALYZING : English Turkish

adj. çözümleyerek, inceleyerek; değerlendirerek; bir şeyi daha iyi anlamak için zihinsel olarak yıkmak

ANAMNESIS : English Turkish

n. hatırlama; hastanın geçmişi

ANAMNESTIC : English Turkish

adj. anamneztik, tıbbi veya psikiyatrik hastanın geçmişi ile ilgili, bir hastalığın veya rahatsızlığın geçmişi ile ilgili (Tıp)

ANAMORPHOSIS : English Turkish

n. anamorfoz, gelişim döneminde bir şekilde başka bir şekle girmek (bitki bilimi); şekilsiz resim (çarpık görünüm); şekilsiz remim yaratma yöntemi

ANANAS : English Turkish

n. ananas, (Botanik) ananas, büyük etli meyvesi ve sivri yaprakları olan tropikal bitki; bu itkinin meyvesi

ANANDA : English Turkish

n. ananda, (Hinduizm) çok büyük mutluluk hali

ANAPAEST : English Turkish

n. feilün [edeb.], iki kısa ve bir uzun heceli ölçü

ANAPAESTIC : English Turkish

adj. feilun içeren,(Şiir) vezin tefilesi içeren (daha uzun bir heceden sonra gelen iki kısa heceden oluşan vezin tefilesi)

ANAPEST : English Turkish

n. feilün [edeb.], iki kısa ve bir uzun heceli ölçü

ANAPESTIC : English Turkish

adj. feilun içeren,(Şiir) vezin tefilesi içeren (daha uzun bir heceden sonra gelen iki kısa heceden oluşan vezin tefilesi)

ANAPHASE : English Turkish

n. ana faz, hücre bölünmesinde hücrelerin bölünmeye başladığı evre (Biyoloji)