Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GO AT A GOOD PACE : English Turkish

iyi hızla ilerlemek, hızlı ilerlemek, çabuk hareket etmek, hızlı gitmek

GO AT A WALK : English Turkish

yavaş yavaş yürümek, ağır yürümek

GO AWAY : English Turkish

defolup gitmek, gitmek, defolmak

GO AWAY FOR THE HOLIDAYS : English Turkish

v. tatile çıkmak

GO AWAY! : English Turkish

defol!, hadi yoluna!, kaybol!

GO AWRY : English Turkish

ters gitmek, yolunu şaşırmak

GO BACK : English Turkish

dönmek, geri gitmek

GO BACK ON : English Turkish

inkâr etmek, sırt çevirmek, caymak, yerine getirmemek, dönmek

GO BAD : English Turkish

ozulmak, çürümek, ekşimek, kokuşmak, kokmak

GO BAIL FOR SMB : English Turkish

v. kefil olmak, kefaletini ödemek

GO BALD HEADED INTO : English Turkish

alıklama dalmak, düşünmeden girişmek

GO BALLISTIC : English Turkish

çılgına dönmek, çok sinirlenmek, küplere binmek ve şiddetli tepki göstermek

GO BANANAS : English Turkish

çıldırmak, kafayı üşütmek, keçileri kaçırmak

GO BANG : English Turkish

infilak etmek, patlamak

GO BANK : English Turkish

v. banko demek

GO BANKRUPT : English Turkish

iflas etmek, batmak

GO BAREFOOT : English Turkish

yalınayak yürümek, ayaklarında ayakkabı olmadan yürümek

GO BARMY : English Turkish

kafayı üşütmek, keçileri kaçırmak

GO BEGGING : English Turkish

dilencilik etmek, sadaka istemek, yardım istemek, sadaka için yalvarmak; rağbet görmemek

GO BEGING : English Turkish

v. isteklisi olmamak, alıcı çıkmamak, satılmamak

GO BEHIND : English Turkish

aslını araştırmak

GO BELLY UP : English Turkish

ölmek, nalları dikmek, iflas etmek

GO BERSERK : English Turkish

çılgına dönmek

GO BERSERKER : English Turkish

v. çıldırmak, çılgına dönmek

GO BETWEEN : English Turkish

araya girmek, aracı olmak, ara buluculuk yapmak