English Turkish
HELIOSCOPE : English Turkish
n. helyoskop, güneş gözmerceği, bakan kişinin gözlerini güneşin kör edici ışığından koruyan şekilde tasarlanmış güneş izleme teleskobu
HELIOSPHERE : English Turkish
n. (Astronomi) güneş etrafındaki bölge, Güneş'i ve solar sistemi de içine alan heliopoz sınırları içinde bulunan bölge
HELIOTAXIS : English Turkish
n. organizmaların güneşten veya güneşe doğru olan hareketleri (Biyoloji)
HELIOTHERAPY : English Turkish
n. helyoterapi, hastalıkların iyileştirilmesinde güneş ışığının kullanılması
HELIOTROPE : English Turkish
n. güneş çiçeği, kediotu, kantaşı
HELIOTROPIC : English Turkish
adj. helyotropik, ışığa yönelen, güneş yönüne doğru dönen (Biyoloji)
HELIOTROPICALLY : English Turkish
adv. helyotropik bir şekilde, ışığa yönelen bir şekilde, güneş yönüne doğru dönen bir şekilde, güneşe doğru
HELIOTROPIN : English Turkish
n. helyotropin, parfüm imalatından kullanılan bir kimyasal madde, piperonal
HELIOTROPISM : English Turkish
n. helyotropizm, güne yönelim, güneş ışığı yönüne dönme veya o yönde büyüme eğilimi
HELIOTYPE : English Turkish
n. ışıklı baskı
HELIPAD : English Turkish
n. helikopter pisti
HELIPORT : English Turkish
n. helikopter pisti
HELISKIING : English Turkish
n. kayakçıların helikopterle dağ zirvesine taşındığı ve tepe aşağı yapılan kayak
HELIUM : English Turkish
n. helyum
HELIUM BALLOON : English Turkish
helyum balonu, uçan balon, helyumla doldurulmuş balon
HELIX : English Turkish
n. helis, sarmal eğri, helezon, salyangoz, sümüklüböcek
HELL : English Turkish
n. cehennem, aşırı, çok, felâket, berbat, şaka, gırgır, şamata, kumarhane, casino
HELL BENT : English Turkish
adj. düşüncesiz, dürtüsel, tepkisel; kararlı
HELL OF : English Turkish
adj. aşırı, çok, felâket, berbat, çok iyi, çok hoş
HELL OF A : English Turkish
dikkate değer, kayda değer, hatırı sayılır, olağanüstü (Argo)
HELL OF A LIFE : English Turkish
cehennem hayatı, çok kötü yaşam koşulları, berbat hayat şartları
HELL OF A LOT : English Turkish
çok fazla, çok aşırı, oldukça fazla
HELL OF A NOISE : English Turkish
erbat gürültü, çok yüksek sesli gürültü
HELL ON EARTH : English Turkish
dünya cehennemi, berbat durum, çok kötü durum
HELL'S ANGELS : English Turkish
Cehennem Melekleri, Amerikalı motosiklet tutkunları klübü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani