Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HELD ON TO : English Turkish

-a tutundu,
yı bırakmadı,
dan tuttu

HELD OUT HIS HAND : English Turkish

elini uzattı, elini çıkardı, elini verdi

HELD THE LINE : English Turkish

çizgiyi korudu, hattı korudu, bir değişim tehdidini başarıyla engelledi

HELD TIGHT : English Turkish

sıkıca tuttu, kuvvetle sarıldı

HELD WITHOUT BAIL : English Turkish

tazminatla salıverilme seçeneğine tabi tutulmadan tutukevinde tutuldu

HELDER : English Turkish

n. Helder, soyadı; Hollanda'da liman kasabası

HELDERBERG WAR : English Turkish

Helderberg savaşı, Antirent savaşı, kiracı çiftçilerin patronlarının soyundan olanlara kira ödenmesini itiraz ettikleri New York taşrasında
46 yılları arası devam eden çatışma

HELEN : English Turkish

n. Helen, kadın ismi; Truvalı Helen, Paris tarafından kaçırılması Truva savaşına neden olan Zeus ve Leda'nın güzel kızı (Yunan Mitolojisi)

HELEN FOLASADE ADU : English Turkish

n. Helen Folasade Adu, Sade Adu (1959 doğumlu) Nijerya'da doğan ünlü İngiliz şarkıcı

HELEN HUNT : English Turkish

n. Helen Hunt, (1963 doğumlu) ABD'li sinema ve televizyon oyuncusu ("Mad About You" televizyon dizisi ve "As Good As It Gets" filmi yıldızı)

HELEN KELLER : English Turkish

Helen Keller, (
1968) iki yaşından itibaren kör ve sağır olan Amerikalı yazar ve okyman

HELEN LYNDON GOFF : English Turkish

n. Helen Lyndon Goff, P. L. Travers (
1996), Avustralyalı şair ve yazar, "Mary Poppins"ın yazarı

HELEN OF TROY : English Turkish

n. Truvalı Helen, (Yunan Mitolojisi) Paris tarafından kaçırılması Truva savaşına neden olan Zeus ve Leda'nın güzel kızı

HELENA : English Turkish

n. Helena, Montana'nın başkenti (ABD); kadın ismi; Saint Helena (d.
c330), 313 yılında Hristiyan olan I. Konstantin'in annesi (bir hadise göre 326'da Kudüs'te İsa'nın çarmıha gerildiği haçtan bir kalıntı bulmuştur); Amerika Birleşik Devletleri'nde birkaç şehir ve kasaba ismi; Ohio'da bir köy (ABD)

HELENE : English Turkish

n. Helene, kadın ismi; 1980'de bulunan Satürn uydusu; (Yunan Mitolojisi) Aphrodite'in Adonis'i baştan çıkarmasına yardımcı olan arkadaşı; (Yunan Mitolojisi) Achilles ile savaşan ve onu ağır yaraladıktan sonra ölen Tityrus ve bir Amazon'un kızı

HELENE CIXOUS : English Turkish

Helene Cixous, (1937 doğumlu) Cezayir doğumlu Fransız feminist yazar ve edebiyat eleştirmeni

HELIACAL : English Turkish

adj. güneşsel, güneşle ilgisi olan, güneş yakınında gerçekleşen

HELIANTHUS : English Turkish

n. ayçiçeği, günebakan, gündöndü

HELIBORNE : English Turkish

adj. helikopterle taşınan

HELIBUS : English Turkish

n. yolcu helikopteri, büyük helikopter

HELICAL : English Turkish

adj. helezoni, spiral, sarmal

HELICAL SPRING : English Turkish

n. sarmal yay, spiral yay

HELICAL STAIRCASE : English Turkish

n. döner merdiven

HELICHRYSUM : English Turkish

n. herdemzade, saman çiçeği, Afrika ve Avustralya'da yetişen büyük bir yabani ot ve fundalık; kuru çiçekler için kullanılan bir bitki

HELICLINE : English Turkish

n. zikzak