English Turkish
HERMAN HESSE : English Turkish
Herman Hesse, (
1962) Alman romancı ve şair, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi
HERMAN MELVILLE : English Turkish
Herman Melville, (
1891) Amerikalı yazar ve şair, "Moby Dick"in yazarı
HERMANN : English Turkish
n. Hermann, erkek ismi; soyadı
HERMANN HESSE : English Turkish
n. Hermann Hesse, (
1962) Alman romancı ve şair, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi
HERMANN JOSEPH MULLER : English Turkish
n. Hermann Joseph Muller, Hermann Muller (
1967), ABD'li genetikçi
HERMANN MINKOWSKI : English Turkish
n. Hermann Minkowski, (
1909) dört boyutlu uzay zaman kavramını geliştiren Alman matematikçi (Rusya'da doğan)
HERMANN RORSCHACH : English Turkish
n. Hermann Rorschach, (
1922) İsv,çreli psikiyatrist, Rorschach kişilik testinin geliştiricisi
HERMANN TRESCHOW GARTNER : English Turkish
n. Hermann Treschow Gartner, Herman T. Gartner,(
1827), Danimarkalı cerrah ve anatomist
HERMANN VON FEHLING : English Turkish
n. Hermann von Fehling, (
1885) Alman kimyager, Fehling çözeltisinin geliştiricisi
HERMANN WILHEM GOERING : English Turkish
n. Hermann Wilhem Goering, (
1946) II. Dünya Savaşı sırasında Nazi partisi lideri ve askeri feldmareşal
HERMAPHRODISM : English Turkish
n. hermafrodizm, çift cinsiyetlilik, hem erkek hem de kadın cinsel organlarının birlikte bulunması (tek organizma veya çiçekte)
HERMAPHRODITE : English Turkish
n. hermafrodit, erdişi, erselik, çift cinsiyetli
HERMAPHRODITIC : English Turkish
adj. erselik, erdişi, çift cinsiyetli, hem erkek hem de kadın cinsel organlarını birlikte barındıran (tek organizma veya çiçek), androjen
HERMAPHRODITICAL : English Turkish
adj. erselik, erdişi, çift cinsiyetli, hem erkek hem de kadın cinsel organlarını birlikte barındıran (tek organizma veya çiçek), androjen
HERMAPHRODITICALLY : English Turkish
adv. biseksüel bir şekilde, erselik bir şekilde, erdişi bir halde, çift cinsiyetli bir biçimde, hem erkek hem de kadın cinsel organlarını birlikte barındıran bir şekilde (tek organizma veya çiçek), androjen bir şekilde
HERMAPHRODITISM : English Turkish
n. hermafrodizm, çift cinsiyetlilik, hem erkek hem de kadın cinsel organlarının birlikte bulunması (tek organizma veya çiçekte)
HERMENEUTIC : English Turkish
adj. tefsirle ilgili, yorumbilime ait, Kitab-ı Mukaddes'in yorumlanması ile ilgili
HERMENEUTICAL : English Turkish
adj. tefsirle ilgili, yorumbilime ait, Kitab-ı Mukaddes'in yorumlanması ile ilgili
HERMENEUTICALLY : English Turkish
adv. tefsirle ilgili bir şekilde, yorumbilime ait bir şekilde, yorumlayarak, Kitab-ı Mukaddes'in yorumlanması ile ilgili bir şekilde
HERMENEUTICS : English Turkish
n. yorumlama, tefsir etme
HERMES : English Turkish
n. Hermes, tanrıların habercisi (Yunan Mitolojisi)
HERMETIC : English Turkish
adj. hava geçirmez, sımsıkı kapalı, büyüye ait, anlaşılması zor
HERMETIC ART : English Turkish
hermetik sanat, simya ilmi, kimyanın temel metallerin altına dönüştürülmesiyle ilgilenen Ortaçağ biçimi
HERMETICAL : English Turkish
adj. hermetik, sızdırmaz, kapalı, tam sızdırmaz, hava geçirmez
HERMETICAL SEALING : English Turkish
hermetik sızdırmazlık, tam kapalı sızdırmazlık, hava geçirmez sızdırmazlık, havanın giriş çıkışına izin vermeyen sızdırmazlık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani