Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HEREINBEFORE : English Turkish

adv. daha önceden bahsedildiği gibi, önceden değinildiği gibi

HEREINBELOW : English Turkish

adv. aşağıda belirtilen, aşağıda belirtildiği gibi, devamında belirtildiği üzere

HEREOF : English Turkish

adv. bu konuda, bununla ilgili olarak

HEREON : English Turkish

adv. bunun üzerine, bununla ilgili olarak

HERES : English Turkish

n. mirasçı, vâris

HERESY : English Turkish

n. sapıklık, sapınç, aykırı düşünce

HERETIC : English Turkish

n. kâfir, geleneklere ters kimse

HERETICAL : English Turkish

adj. inanışa ters düşen

HERETICALLY : English Turkish

adv. inanışa ters düşen bir şekilde, radikal bir şekilde, doğru kabul edilene aykırı bir şekilde, alışılmışın dışında bir şekilde

HERETO : English Turkish

adv. bu konuya, şimdiye dek

HERETOFORE : English Turkish

adv. şimdiye dek, şimdiye kadar, önceden

HEREUNDER : English Turkish

adv. buna göre, devam ettiği gibi; bunun hükümleri altında, bunun yetkisi altında

HEREUNTO : English Turkish

adv. bu konuya, şimdiye dek

HEREUPON : English Turkish

adv. bunun üzerine, bundan sonra

HEREWITH : English Turkish

adv. böylelikle, bu vesile ile, bu nedenle, sonuç olarak

HERIOT : English Turkish

n. bir kölenin ölümünden sonra vârisinin derebeyine verdiği ücret (İngiliz Yasası)

HERITABILITY : English Turkish

n. kalıtsallık; miras bırakılabilirlik, miras bırakılabilir olma durumu; intikal edilebilme durumu

HERITABLE : English Turkish

adj. mirasla kalan, kalıtsal

HERITABLY : English Turkish

adv. miras bırakarak, miras bırakma yoluyla, aktararak

HERITAGE : English Turkish

n. miras, kalıt, vâdedilmiş kutsal toprak hakkı (incil)

HERITAGE OF THE JEWISH PEOPLE : English Turkish

Musevilerin mirası, gelen yeni nesillere bırakılan Musevi inanç ve gelenekleri

HERITOR : English Turkish

n. varis, mirasçı, kalıtçı

HERJULFSON : English Turkish

n. Herjulfson, Bjarni Herjulfson, korsan gemici, kuzey Amerika kıtasının yerini belirleyen ilk Avrupalı (yaklaşık olarak Milattan Sonra 986 yılında)

HERL : English Turkish

n. çengel, kama biçiminde çengel; tüy çengelle yapılan olta sineği

HERMAN : English Turkish

n. Herman, erkek ismi; soyadı; "Woody" olarak bilinen Woodrow Herman (
1987), ABD'li caz müzisyeni (saksofoncu ve klarnetçi) ve grup başkanı; Minnesota'da bir köy (ABD)