Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HOGGISHLY : English Turkish

adv. açgözlü bir şekilde, bencilce, kaba bir şekilde

HOGGISHNESS : English Turkish

n. açgözlülük, bencillik, kaba olma durumu

HOGMANAY : English Turkish

n. yılbaşı arifesi [İskoç.], yılın son günü, yılbaşı pastası

HOGPEN : English Turkish

n. domuz ahırı

HOGSHEAD : English Turkish

n. büyük fıçı, büyük sıvı ölçüsü

HOGSKIN : English Turkish

n. domuz derisi

HOGTIE : English Turkish

v. domuz bağı yapmak, domuz bağı yöntemiyle bağlamak, bir hayvanın dört ayağını birbirine bağlamak, bir insanın ellerini ayaklarına bağlamak; elini kolunu bağlamak, çaresiz bırakmak

HOGWASH : English Turkish

n. saçmalık, boş, değersiz şey, zırva, mantıksız şey (Gayriresmî); domuz yemeği, domuzlara verilen yemek artıkları

HOGY MEDICAL CO., LTD. : English Turkish

n. Hogy Medical, Ltd. Şti., 1961'de kurulan Tokyo'da bulunan Japon şirketi, tıbbi gereçler ve ürünler üreticisi ve dağıtıcısı (cerrahi amaçlı, sterilizasyon ürünleri ve daha fazlası)

HOI POLLOI : English Turkish

ayaktakımı, yaygara, velvele, gürültü

HOICK : English Turkish

v. aniden yukarıya döndürmek (uçak)

HOICKS : English Turkish

interj. av köpeğinin bir tilkinin ardından daha hızlı koşması için köpek için kullanılan avlanma seslenmesi

HOIK : English Turkish

v. aniden yukarıya döndürmek (uçak)

HOISE : English Turkish

v. kaldırmak, yükseltmek (Eski Kullanım)

HOIST : English Turkish

n. kaldırma, çekme, yük asansörü, vinç

HOIST : English Turkish

v. yukarı çekmek, çekmek (bayrak), kaldırmak, çalmak, aşırmak

HOIST BRIDGE : English Turkish

n. yana çekmek yerine yukarı kaldırılan açılır kapanır köprü

HOIST SAIL : English Turkish

yelken açmak (Denizcilik)

HOIST THE FLAG : English Turkish

ayrak kaldırmak, bayrak sallamak

HOIST THE WHITE FLAG : English Turkish

eyaz bayrak sallamak, teslim olmak

HOIST WITH ONE'S OWN PETARD : English Turkish

kendi kazdığı kuyuya düşmek

HOISTER : English Turkish

n. kaldıran, kaldırıcı, yükselten, kaldıran veya yükselten kimse veya şey

HOISTING CAGE : English Turkish

n. maden asansörü

HOISTING CRANE : English Turkish

n. vinç

HOISTING ENGINE : English Turkish

n. vinç, asansör motoru