Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HYPOCORISM : English Turkish

n. takma isim kullanma; lakap

HYPOCORISTIC : English Turkish

adj. alımlı, cazip, sevecen; küçültme takısı (isimlerde) (köpek adı olarak kullanılır)

HYPOCRISY : English Turkish

n. iki yüzlülük, riyakârlık

HYPOCRITE : English Turkish

n. iki yüzlü

HYPOCRITIC : English Turkish

adj. hipokritik, samimiyetsiz, ikiyüzlü, içten olmayan

HYPOCRITICAL : English Turkish

adj. iki yüzlü

HYPOCRITICALLY : English Turkish

adv. hipokritik bir şekilde, samimiyetsizce, ikiyüzlü bir şekilde, içten olmayan bir şekilde

HYPOCYCLOID : English Turkish

n. hiposikloit, büyük bir dairenin içinde dönen daha küçük bir dairenin çevresindeki ayar noktası hareketinin izlenmesiyle oluşan geometrik figür (Geometri)

HYPOCYTOSIS : English Turkish

n. hipositoz, kan hücrelerinin az olması durumu

HYPODERM : English Turkish

n. hipoderm, altderi, bir eklem bacaklının dış iskeletinin altındaki doku veya hücreler tabakası (Zooloji); bir yaprağın veya gövdenin üstderisi altındaki hücreler tabakası (Botanik)

HYPODERMA : English Turkish

n. hipoderm, altderi, bir eklem bacaklının dış iskeletinin altındaki doku veya hücreler tabakası (Zooloji); bir yaprağın veya gövdenin üstderisi altındaki hücreler tabakası (Botanik)

HYPODERMAL : English Turkish

adj. hipodermal, altderi ile ilgili, bir eklem bacaklının dış iskeletinin altındaki doku veya hücreler tabakası ile ilgili (Zooloji); bir yaprağın veya gövdenin üstderisi altındaki hücreler tabakası ile ilgili (Botanik)

HYPODERMIC : English Turkish

n. derialtı enjeksiyonu, derialtı şırıngası

HYPODERMIC : English Turkish

adj. derialtı, derialtına uygulanan

HYPODERMIC INJECTION : English Turkish

hipodermik enjeksiyon, derialtı enjeksiyonu, derialtı iğnesi, derinin altından yapılan iğne

HYPODERMIC NEEDLE : English Turkish

derialtı iğnesi

HYPODERMIC SYRINGE : English Turkish

derialtı şırıngası

HYPODERMICALLY : English Turkish

adv. hipodermik bir şekilde, derialtından, derinin altından bir biçimde; derialtı şırıngası ile

IMPULSE : English Turkish

n. dürtü, ani hareket, uyarı etkisi, içtepi, itki, itme

IMPULSION : English Turkish

n. dürtü, itme, itici güç

IMPULSIVE : English Turkish

adj. itici, dürtücü, düşüncesiz, düşünmeden hareket eden

IMPULSIVELY : English Turkish

adv. düşünmeden, düşüncesizce, dürtüyle

IMPULSIVENESS : English Turkish

n. düşüncesizlik, düşünmeden hareket etme

IMPUNITY : English Turkish

n. cezadan muaf olma, cezasız kalma

IMPURE : English Turkish

adj. saf olmayan, katışık, kirli, pis, ahlaksız, iffetsiz, cenabet