English Turkish
HONOR : English Turkish
n. onur, şeref, özsaygı, haysiyet, izzetinefis, saygınlık, namus, övünç, hürmet, misafir ağırlama, büyük koz, golfte başlama vuruşu hakkı
HONOR : English Turkish
v. saygı göstermek, onurlandırmak, şeref vermek, onur nişanı vermek, saymak, kabul etmek (çek)
HONOR A CHECK : English Turkish
v. çeki ödemek
HONOR A COMMITMENT : English Turkish
taahhüdü yerine getirmek, sözleşmeye uymak, görevini yerine getirmek, sorumluluğunun gereğini yapmak, vazifesini tamamlamak
HONOR A DEBT : English Turkish
orç ödemek, bir borcu ödemek
HONOR A PROMISE : English Turkish
vaadini yerine getirmek, sözünü tutmak, taahhüdünün gereğini yapmak
HONOR CEREMONY : English Turkish
onur töreni, bir kimseyi onurlandırmak amacıyla gerçekleştirilen tören
HONOR GUARD : English Turkish
şeref kıtası, merasim kıtası, törenlerde görevlendirilen koruma kıtası
HONOR IS SATISFIED : English Turkish
özür kabul edildi
HONOR OF THE DEAD : English Turkish
ölülerin şerefi, ölülerin onuru, ölmüş olanlara duyulan saygı
HONOR OF THE FAMILY : English Turkish
aile onuru, aile şerefi, aile kurumuna olan saygı
HONOR ONE'S COMMITMENTS : English Turkish
taahhütlerini yerine getirmek, sözleşmeye uymak, görevini yerine getirmek, sorumluluğunun gereğini yapmak, vazifesini tamamlamak
HONOR ROLL : English Turkish
n. onur listesi, iftihar listesi (özellikle de akademik veya askerî başarılardan dolayı)
HONOR STUDENT : English Turkish
n. onur öğrencisi, iftihar öğrencisi, sürekli olarak aldığı yüksek notlardan dolayı bir onur listesinde adı bulunan öğrenci
HONOR SYSTEM : English Turkish
onur sistemi, doğru olanın yapılması konusunda zorlamaya gerek kalmadan insanlara güven duyulan sistem
HONORABLE : English Turkish
adj. saygın, saygıdeğer, muhterem, namuslu, şerefli, onurlu, yüce
HONORABLE AND GALLANT MEMBER : English Turkish
onurlu ve centilmen üye, parlamentonun saygıdeğer ve üstün gayretli üyesi
HONORABLE MENTION : English Turkish
mansiyon ödülü
HONORABLENESS : English Turkish
n. onurluluk, dürüstlük, şereflilik, güvenilir olma durumu, doğruluk, saygıdeğerlik
HONORABLY : English Turkish
adv. (Amerikan İngilizcesi) şerefle, onur ile, onurlu bir şekilde (honourably olarak da yazılır)
HONORARILY : English Turkish
adv. onursal bir şekilde, fahri bir şekilde
HONORARIUM : English Turkish
n. ücret, hizmet karşılığı ödenen ücret
HONORARY : English Turkish
adj. onursal, fahri
HONORARY CITIZEN : English Turkish
onursal vatandaşlık, onur vatandaşlığı, normal görev ve zorunlulukların yerine getirilmesine gerek kalmadan tanıma veya onurlandırma amacıyla sunulan vatandaşlık
HONORARY CONSUL : English Turkish
onur konsolosu, şeref konsolosu, ayrıcalıklı konsolos, yabancı bir ülkede yaşamak ve idari görevleri yerine getirmek üzere atanmış olan görevli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani