Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

HORSEMANSHIP : English Turkish

n. binicilik

HORSEMINT : English Turkish

n. uzun yapraklı nane, yabani nane, mor benekli sarı yapraklar veren bir nane çeşidi (anavatanı Kuzey Amerika'dır); morumsu pembe yapraklar açan bir nane türü (anavatanı Avrupa'dır)

HORSEPLAY : English Turkish

n. eşek şakası, ağır el şakası

HORSEPLAYER : English Turkish

n. atlara oynayan, at tahmincisi, atlar üstüne bahis oynayan kimse

HORSEPOWER : English Turkish

n. beygir gücü

HORSEPOX : English Turkish

n. atlarda görülen ve derinin döküldüğü virüslü bir hastalık

HORSERACE : English Turkish

n. at yarışı

HORSERACING : English Turkish

n. at yarışı

HORSERADISH : English Turkish

n. yabanturpu, bayırturpu

HORSESHIT : English Turkish

n. saçma sapan şey, saçmalık, bir boka yaramaz şey

HORSESHOE : English Turkish

n. nal, at nalı

HORSESHOE : English Turkish

adj. at nalı şeklinde

HORSESHOE BAT : English Turkish

n. şeytan kuşu

HORSESHOE BEND : English Turkish

n. u şeklindeki viraj

HORSESHOE CRAB : English Turkish

n. at nalı yengeç, at nalı şeklinde olan primitif bir deniz eklem bacaklısı

HORSESHOE MAGNET : English Turkish

n. u mıknatıs, at nalı mıknatıs

HORSESHOER : English Turkish

n. nalbant, at nallayan veya at nallarını tamir eden kimse

HORSETAIL : English Turkish

n. at kuyruğu

HORSEWHIP : English Turkish

n. kamçı, kırbaç

HORSEWHIP : English Turkish

v. kamçılamak, kırbaçlamak

HORSEWOMAN : English Turkish

n. binici kadın, ata iyi binen kadın

HORSEY : English Turkish

adj. atlar ile ilgili, atlara özgü; atlar ile ilgili meselelere özgü (at binme at yarışı vs gibi); ata benzeyen, atımsı, büyük ve hantal (horsy olarak da yazılır)

HORSING : English Turkish

n. (Poker) oyunda ortaya konulan parayı kazandıktan sonra başka bir oyuncuya küçük bir miktar para geçirme

HORST : English Turkish

n. bir erkek adı (Almanca)

HORST STROMER : English Turkish

n. Horst Stromer, (1949 doğumlu) Columbia Üniversitesi fizikçisi (ABD'de), 1998 Nobel Fizik Ödülü sahibi