Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IMAGINARY ELECTIONS : English Turkish

hayali seçim, örnek seçim

IMAGINARY QUANTITY : English Turkish

negatif bir çayının çift kökü (Matematik)

IMAGINATION : English Turkish

n. hayal gücü, imgelem, hayal, hayal etme, kuruntu, tasavvur

IMAGINATION BOGGLES AT THE THOUGHT : English Turkish

akıl almaz, akla hayale sığmaz

IMAGINATIVE : English Turkish

adj. hayal gücü kuvvetli, hayalperest, imgesel, yaratıcı, hayali, hayal ürünü, hayalci

IMAGINATIVELY : English Turkish

adv. hayal gücüyle, hayal ederek, yaratarak

IMAGINATIVENESS : English Turkish

n. hayal gücü

IMAGINE : English Turkish

v. hayal etmek, düşlemek, düşünmek, hayal kurmak, farzetmek, sanmak, kafasında canlandırmak, tasavvur etmek

IMAGINE THAT : English Turkish

adv. farzet ki, düşün ki

IMAGINED : English Turkish

adj. hayal edilen, hayal edilmiş, zihinde yaratılmış, akılda canlandırılmış; muhayyel, gerçeküstü, gerçek olmayan

IMAGINEER : English Turkish

n. hayal mühendisi, hayal etmeden uzman, hayal etme pratiği yapan kimse, zihinde tasarlayan kimse

IMAGINEERING : English Turkish

n. teknik beceriler ve yaratıcı hayal gücü kullanılarak yeni fikirler uygulanması

IMAGINER : English Turkish

n. fikirler oluşturan kimse, hayal eden kimse, düşünceler geliştiren kimse; akıl eden ve icat eden kimse

IMAGINES : English Turkish

n. (Antik Roma) ataların mumdan yapılan portreleri

IMAGING : English Turkish

n. imajlama, imgeleme, görüntüleme, vücut işlemlerini kontrol etmek amacıyla zihinde imgelemeler oluşturulması (Psikoloji); belli teknik ve cihazlar kullanılarak vücudun iç bölümünün fotoğraflanması (Tıp)

IMAGINING : English Turkish

n. hayal etme

IMAGISM : English Turkish

n. imgecilik, ifadede belirginliği savunan ve günlük konuşma dili kullanan yirminci yüzyıl başları şiir sanatı akımı

IMAGIST : English Turkish

n. imgeci, imgeci şair, imagizm savunucusu, ifadede belirginliği savunan ve günlük konuşma dili kullanan yirminci yüzyıl başları şiir sanatı akımı destekçisi

IMAGO : English Turkish

n. imago, gelişimini tamamlamış böcek, çocukluktan kalma ana ve baba hayali

IMAM : English Turkish

n. imam

IMAMATE : English Turkish

n. imamlık, imamın işi veya konumu; bir imam tarafından yönetilen bölge veya alana

IMAP : English Turkish

İnternet Mesaj Erişim Protokolü, İnternet'te elektronik posta aktarımı için kullanılan protokol (Bilgisayar)

IMARI : English Turkish

n. Imari, Japonya'da şehir; çiçekli tasarımı ile parlak bir şekilde dekore edilmiş olan Japon porseleni

IMAUM : English Turkish

n. (İslam) imam, camide namaz kıldıran adam; Müslüman dinî lider veya şef

IMBALANCE : English Turkish

n. dengesizlik, oransızlık