Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IN ONE'S SIGHT : English Turkish

irinin görüşünde, birinin bakış açısında, birinin fikirlerine göre

IN ONE'S SLEEP : English Turkish

uykusunda, uyurken

IN ONE'S STEAD : English Turkish

adv. yerinde, onun yerinde

IN ONE'S TRACKS : English Turkish

irinin izinde, birinin ardından, birinin gittiği yoldan; hemen, derhal, anında

IN ONE'S WAKE : English Turkish

irinin izinde, birinin ardından, birinin gittiği yoldan

IN OPEN COUNTRY : English Turkish

açık alanda, kırsal alanda, gelişmemiş alanda, geliştirilmemiş olan bir yerde, doğada, doğal bir alanda

IN OPEN COURT : English Turkish

açık mahkemede, halka açık mahkemede, izleyicilere açık mahkeme salonunda

IN OPERATION : English Turkish

çalışır durumda, faal durumda

IN OPPOSITION : English Turkish

karşı, karşısında, muhalefette, muhalif; tersine, ters; direnmede, savunmada, savunma halinde

IN ORDER : English Turkish

ahenkli, düzenli, sıra ile, sıralı, usulüne göre, usule uygun

IN ORDER OF : English Turkish

sırasıyla, sırasına göre

IN ORDER THAT : English Turkish

olması için, mesi için, sin diye

IN ORDER TO : English Turkish

mek için, mek amacıyla

IN ORDINARY : English Turkish

devamlı, sürekli olarak

IN OTHER WORDS : English Turkish

aşka bir deyişle

IN OUR MIDST : English Turkish

aramızda

IN OUTLINE : English Turkish

kabataslak

IN OUTWARD SHOW : English Turkish

adv. görünüşe göre, görünüşe bakılırsa

IN PAIRS : English Turkish

ikili olarak, ikili bir şekilde, çift, çift bir şekilde

IN PARALLEL : English Turkish

paralel olarak

IN PARI DELICTO : English Turkish

eşit kusurlu, iki tarafın da eşit şekilde kusurlu olduğu durum, iki tarafında adaletsiz ve ihmalkâr kusurlar işlemesi durumu (Latince)

IN PART : English Turkish

kısmen, taksitle

IN PARTICULAR : English Turkish

özellikle, bilhassa

IN PASSING : English Turkish

geçerken, sırası gelmişken, tesadüfen

IN PATIENT : English Turkish

hastanede yatan hasta, yatılı hasta