Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IN MONETARY TERMS : English Turkish

para meseleleri hakkında, parasal konularla ilgili olarak

IN MOST CASES : English Turkish

çoğu durumda, çoğu halde, genelde, normalde

IN MOTION : English Turkish

hareket halinde

IN MOURNING : English Turkish

matem elbisesi giymiş, karalar giymiş

IN MY CONSIDERED OPINION : English Turkish

enim şahsi fikrim, üzerinde düşündükten sonra fikrim
dir

IN MY ESTIMATION : English Turkish

adv. tahminimce, kanımca, bence

IN MY HUMBLE OPINION : English Turkish

ana sorarsan, bana sorarsanız, bana göre, benim fikrime göre, bence

IN MY JUDGMENT : English Turkish

ana sorarsan, bana sorarsanız, bana göre, benim fikrime göre, bence, bana kalırsa, benim bakış açımdan

IN MY NOT-SO-HUMBLE OPINION : English Turkish

ana sorarsan, bana sorarsanız, bana göre, benim fikrime göre, bence, bana kalırsa, benim bakış açımdan

IN MY OPINION : English Turkish

ence, bana göre, kanımca

IN MY POSSESSION : English Turkish

enim sahipliğimde, benim sahibi olduğum, bana ait olan, benim kontrolümde, benim elinde

IN MY SIGHT : English Turkish

adv. benim gözümde, benim nazarımda

IN MY YOUNG DAYS : English Turkish

gençliğimde, ben genç iken, ben genç yaştayken

IN NAME : English Turkish

sadece unvan ile, sadece isim ile (gerçekte olmayan bir otorite ile)

IN NATURAL LIGHT : English Turkish

doğal ışıkta, güneş ışığında (yapay ışık tersine)

IN NEED : English Turkish

muhtaç, yoksul

IN NEED OF : English Turkish

-ya ihtiyaç bir şekilde,
nın ihtiyacında,
nın gerekliliğinde

IN NO DEGREE : English Turkish

adv. katiyen, hiçbir suretle

IN NO PARTICULAR ORDER : English Turkish

elirli bir sırası olmadan, belirli bir düzen olmadan, özel bir şekilde sıralanmadan

IN NO SHAPE OR FORM : English Turkish

kesinlikle hayır, hiçbir halde, hiçbir şekilde, hiçbir durumda

IN NO TIME : English Turkish

zaman kaybetmeden, hemen, bir an önce, derhal, çabucak

IN NO WAY : English Turkish

adv. asla, bir türlü, hiçbir şekilde, hiçbir suretle

IN NO WISE : English Turkish

hiçbir şekilde, asla, katiyen

IN NOTHING FLAT : English Turkish

adj. şimşek gibi

IN NOVEMBER : English Turkish

adv. kasım'da