English Turkish
IN THE HANDS OF : English Turkish
-nın ellerinde,
nın kontrolünde,
nın sorumluluğunda,
nın yetkisi altında
IN THE HEAT OF BATTLE : English Turkish
muharebenin sıcağında, muharebenin ortasında, savaşın sıcağında, savaşın ortasında, savaş zirve yapmış haldeyken
IN THE HEAT OF THE MOMENT : English Turkish
sıcağı sıcağına, zirve yapmış bir anda, bir şeyin tam orta yerinde
IN THE HIGHEST DEGREE : English Turkish
adv. son derece, tamamen
IN THE HOPE OF : English Turkish
prep. ümidinde, ümidiyle, umudu ile
IN THE INTEREST OF : English Turkish
-sı içinde,
nın yararına,
nın faydasına,
nın iyiliği için,
ya yarasın diye
IN THE INTERIM : English Turkish
aradaki zamanda, arada, ara süresince; geçici olarak, geçici bir şekilde
IN THE REGION OF : English Turkish
-sı bölgesinde,
sı alanında,
sı civarında,
ya yakın
IN THE RETROSPECT : English Turkish
adv. geçmişe bakıldığında
IN THE RIGHT SPIRIT : English Turkish
iyi bir ruh halinde, doğru ruh halinde
IN THE RIPE OLD AGE OF : English Turkish
-nın olgunluk yaşında,
sı yaşında,
yaşta (genellikle büyük bir yaş)
IN THE ROUGH : English Turkish
taslak halinde, işlenmemiş durumda, aşağı yukarı, takriben
IN THE RUNNING : English Turkish
ir yarışmaya katılan, katılımcı; yenme şansı olan, galip gelme şansı olan
IN THE SADDLE : English Turkish
at sırtında, iktidarda, yönetimde
IN THE SAME BOAT : English Turkish
aynı durumda
IN THE SAME BOX : English Turkish
aynı kutuda, aynı gemide, aynı durumda, aynı durumla karşı karşıya (genellikle kötü veya zor bir durum)
IN THE SAME BREATH : English Turkish
aynı anda, aynı zamanda, bir solukta
IN THE SAME CLASS WITH : English Turkish
n. aynı seviyede, eşdeğer
IN THE SAME WAY : English Turkish
adv. aynı şekilde
IN THE SECOND PLACE : English Turkish
ondan sonra, ikinci olarak, ikincisi (bir kimsenin konuşmasında vurgulamak istediği ikinci nokta için kullandığı tabir)
IN THE SECRET : English Turkish
adj. sırdaş
IN THE SENSE OF : English Turkish
-sı anlamında,
sı anlamıyla,
sı açısından,
sı hakkında
IN THE SEQUEL : English Turkish
sonradan
IN THE SEVENTH HEAVEN : English Turkish
sevincin doruğunda, saadet içinde, refah içinde, mutluluğun doruklarında
IN THE SHADE : English Turkish
gölgede, güneşten korunan bir yerde, güneş almayan bir yerde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani