Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IN THE CHIPS : English Turkish

adj. zengin

IN THE CLEAR : English Turkish

temize çıkmış, aklanmış, serbest, açık olarak, borçsuz, borçlardan arınmış

IN THE CLOUDS : English Turkish

dalgın, kafası meşgul, hayal aleminde

IN THE CLUTCHES OF : English Turkish

-nın pençesinde,
nın elinde, tarafından yakalanmış,
ya yakalanmış

IN THE CONCRETE : English Turkish

somut olarak

IN THE COURSE OF : English Turkish

sırasında, esnasında, boyunca

IN THE COURSE OF NATURE : English Turkish

doğal seyirde, doğanın seyrinde, doğanın gidişatında, şeylerin doğal sırasında

IN THE COURSE OF TIME : English Turkish

zamanla, zaman geçtikçe, yıllar geçtikçe

IN THE DARK : English Turkish

karanlıkta, habersiz

IN THE DAY TIME : English Turkish

gün ışığında, güpegündüz, gündüz vakti, güneş varken

IN THE DAYS OF : English Turkish

-nın devrinde, nın günlerinde,
nın döneminde,
nın yaşadığı zamanda

IN THE DEAD OF : English Turkish

-nın ortasında,
nın orta yerinde

IN THE DEAD OF NIGHT : English Turkish

gecenin köründe, el ayak çekilince, gecenin sessizliğinde, gece yarısı, gecenin ortasında

IN THE DEAD OF WINTER : English Turkish

karakışta, kışın ortasında

IN THE DEPTH OF : English Turkish

adv. ortasında, yarısında

IN THE DEPTH OF DESPAIR : English Turkish

en umutsuz bir halde, tam bir umutsuzluk içinde

IN THE DIRECTION OF : English Turkish

-sı yönünde,
ya doğru, noktasına doğru

IN THE DISCRETION OF THE COURT : English Turkish

mahkemenin takdirinde, mahkemeye kalmış, hukuk sisteminin vereceği karar bağlı

IN THE DISTANCE : English Turkish

uzakta

IN THE DOGHOUSE : English Turkish

gözden düşmüş

IN THE DOLDRUMS : English Turkish

içi sıkılan, canı sıkkın, keyifsiz, durgun

IN THE EARLY EVENING : English Turkish

akşam erken vakitte, alacakaranlık vaktinde

IN THE EARLY MORNING : English Turkish

sabah erken vakitte, kuşluk vakti, şafak sökerken, güneş doğarken

IN THE EGG : English Turkish

genç, yaşı küçük, daha başta, daha başlangıçta, hayatının baharında

IN THE END : English Turkish

sonunda