English Turkish
INCIDENT : English Turkish
n. olay, hadise, kaza, perde [tiy.], özel durum, ayrıcalık, yük
INCIDENT : English Turkish
adj. ayrıcalık getiren, yükleyen
INCIDENT ASSAULT : English Turkish
n. ırza tecavüz
INCIDENTAL : English Turkish
n. önemsiz olay, küçük harcamalar
INCIDENTAL : English Turkish
adj. küçük ve önemsiz, olası, isteğe bağlı, tesadüfi, özgü, bağlı
INCIDENTAL BENEFICIARY : English Turkish
tesadüfi lehtar, bir anlaşmadan faydalanma konusunda başta amaçlanmamış kimse
INCIDENTAL EXPENSES : English Turkish
arızi giderler, geçici giderler, küçük giderler, tesadüfi giderler, arada bir olan giderler
INCIDENTAL JURISDICTION : English Turkish
ir mahkemenin geçmiş bir duruşmanın sonucu olarak ortaya çıkan durumlar hakkında karar verme yetkisi
INCIDENTAL MUSIC : English Turkish
n. arkaplan müziği, fon müziği, bir film veya oyunda kullanılan fon müziği
INCIDENTALLY : English Turkish
adv. tesadüfen, şans eseri, lâf arasında, bu arada, yakında
INCIDENTALS : English Turkish
n. teferruat, ucuz şeyler, pahalı olmayan öğeler, fazla değeri olmayan küçük şeyler
INCIDENTLESS : English Turkish
adj. hadisesiz, olaysız, sakin, normal olmayan herhangi bir olaysız, sıra dışı vukuatsız
INCIDENTLY : English Turkish
adv. bu arada, laf arasında, aklıma gelmişken
INCINERATE : English Turkish
v. yakıp kül etmek, yakmak
INCINERATED : English Turkish
adj. yakılıp yıkılmış, yakılıp kül edilmiş, yakılmış, ateşe verilip yıkılmış
INCINERATION : English Turkish
n. yakma, ölü yakma
INCINERATOR : English Turkish
n. yakma fırını, çöp yakma fırını
INCIPIENCE : English Turkish
n. başlangıç
INCIPIENCY : English Turkish
n. başlangıç
INCIPIENT : English Turkish
adj. yeni başlayan, başlangıç aşmasında olan
INCIPIENTLY : English Turkish
adv. başlayarak
INCISE : English Turkish
v. yarmak, deşmek, oymak, hakketmek, kazımak
INCISED : English Turkish
adj. kesikli, kesilmiş; oyuklu, oyulmuş; kesilerek biçim verilmiş, kesilerek şekillendirilmiş
INCISION : English Turkish
n. yarma, deşme, yarık, kesik
INCISIVE : English Turkish
adj. keskin, kesici, dokunaklı, zekice, acı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani