Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INVERSELY PROPORTIONAL : English Turkish

adj. ters orantılı

INVERSION : English Turkish

n. evirtim, ters çevirme, ters dönme, evirme, akis, devrik olma, eşcinsellik, homoseksüellik

INVERSIVE : English Turkish

adj. ter çeviren, tersine çevirme ile ilgili, ters dönen

INVERT : English Turkish

n. ters şey, eşcinsel, homoseksüel, lezbiyen

INVERT : English Turkish

v. ters çevirmek, tersini çevirmek, sırasını değiştirmek, evirmek, devrik hale getirmek

INVERTASE : English Turkish

n. invertaz, sükraz, sükrozun tersine glikoz ve früktoza dönüşmesine neden olan enzim (Biyokimya)

INVERTEBRATE : English Turkish

n. omurgasız hayvan

INVERTEBRATE : English Turkish

adj. omurgasız, zayıf, iradesiz

INVERTED : English Turkish

adj. ters, başaşağı, tepetaklak, eşcinsel

INVERTED COMMAS : English Turkish

tırnak işareti

INVERTED FLIGHT : English Turkish

ters uçuş

INVERTED IMAGE : English Turkish

ters görüntü

INVERTED NIPPLE : English Turkish

tersine çevrilmiş meme ucu, içe doğru çevrilmiş olan meme ucu

INVERTEDLY : English Turkish

adv. ters olarak

INVERTER : English Turkish

n. ters çeviren kimse, eviren kimse, deviren kimse

INVERTIBLE : English Turkish

adj. ters döndürülebilir, ters çevrilebilir, devrik hale getirilebilir

INVERTIN : English Turkish

n. invertin, sükraz, invertaz, sükrozun tersine glikoz ve früktoza dönüşmesine neden olan enzim (Biyokimya)

INVERTOR : English Turkish

n. ters çeviren kimse, eviren kimse, deviren kimse

INVEST : English Turkish

v. yatırmak, yatırım yapmak, giydirmek, donatmak, yetki vermek, sarmak, kuşatmak

INVEST IN : English Turkish

v. para yatırmak, yatırım yapmak, satın almak

INVEST MONEY : English Turkish

v. para koymak

INVESTABLE : English Turkish

adj. yatırım yapılabilir, yatırılabilir

INVESTED : English Turkish

adj. yatırılmış, gelecekteki kazanç için harcanmış

INVESTED CAPITAL : English Turkish

yatırılmış sermaye, bir işletmeye sahipleri tarafından yatırılmış olan parasal kaynaklar miktarı

INVESTED HEAVILY IN : English Turkish

-e çok fazla yatırım yapmak, birine veya bir şeye çok fazla zaman ayırmak veya para yatırmak