Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

INVENTER : English Turkish

n. mucit, bir şey yaratan kimse, yaratıcı kimse, geliştirici, tasarımcı

INVENTION : English Turkish

n. bulma, icat, buluş, yalan, yaratıcılık, uydurma

INVENTIVE : English Turkish

adj. yaratıcı, özgün, orijinal

INVENTIVE THINKING : English Turkish

özgün düşünce, yaratıcı düşünce, hayal ürünü veya orijinal düşünce, akıllı düşünce

INVENTIVELY : English Turkish

adv. özgün bir şekilde, tasarlama yeteneği göstererek, yaratıcılık ortaya koyarak; yaratıcı bir şekilde, becerikli bir şekilde

INVENTIVENESS : English Turkish

n. icat yeteneği, hayal gücüne sahip olma; yaratıcılık; icat etme veya yaratma yeteneği

INVENTOR : English Turkish

n. mucit, yaratıcı, bulan kimse

INVENTORY : English Turkish

n. envanter, sayım defteri, stok

INVENTORY : English Turkish

v. envanterini yapmak, envantere işlemek

INVENTORY EVALUATION : English Turkish

envanter değerlendirmesi, listelenmiş maddeler değerini hesaplamak

INVENTORY ITEM : English Turkish

envanter kalemi, ayrıntılı mülkiyet veya mallar listesine dahil edilmiş olan öğe

INVENTORY LEVEL : English Turkish

envanter seviyesi, envanterde bulunan stok miktarı, ihtiyat mallarının toplamı

INVENTORY MANAGEMENT : English Turkish

envanter yönetimi, amacı diğer iş öğelerine zarar vermeden normal stok seviyesini devam ettirme olan yöntem

INVENTORY STOCK : English Turkish

n. demirbaş eşya

INVENTORY TURNOVER : English Turkish

stok devir hızı, bir işletme envanterinin tamamen tükenmiş ve yeniden stoklanmış olduğu zaman dilimi

INVENTORY TURNOVER RATIO : English Turkish

(Muhasebecilik) stok devir oranı, bir şirket tarafından satışlara kıyasla tutulan envanter indeksi (envanter tutma verimliliğini değerlendirmek için kullanılan)

INVENTRESS : English Turkish

n. mucit

INVERNESS : English Turkish

n. Inverness, İskoçya'da bir şehir

INVERNESS : English Turkish

n. Inverness, bir çeşit palto

INVERSE : English Turkish

n. ters şey, ters olma

INVERSE : English Turkish

adj. ters, aksi, devrik

INVERSE FUNCTION : English Turkish

ters işlev, bir fonksiyonun bağımlı değişkenini diğer bir fonksiyonun bağımsız değişkeni olarak belirterek ulaşılan işlev (Matematik)

INVERSE PROPORTION : English Turkish

ters orantı, ters oran, orantılı bir şekilde birinin artan ve azalan değerler arasındaki ilişki

INVERSE RATIO : English Turkish

ters orantı

INVERSELY : English Turkish

adv. ters olarak, tersine, devrik olarak, ters