Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ISOMER : English Turkish

n. izomer

ISOMERIC : English Turkish

adj. izomerik

ISOMERISE : English Turkish

v. (Kimya)izomerleştirmek, izomere dönüştürmek (başka bir kimyasal bileşikle aynı sayıda ve türden atomları olan fakat yapı düzeni farklı olan bileşik), ayrıca isomerize olarak yazılır

ISOMERISM : English Turkish

n. izomerizm, aynı sayıda ve türden atomları olan fakat yapı düzeni farklı olan iki veya daha fazla kimyasal bileşik arasındaki bağlantı (Kimya)

ISOMERIZATION : English Turkish

n. izomerleştirme, izomere dönüştürme (başka bir bileşikle özdeş özellikleri olan ancak moleküler yapısı farklı olan kimyasal bileşik)

ISOMERIZE : English Turkish

v. (Kimya)izomerleştirmek, izomere dönüştürmek (başka bir kimyasal bileşikle aynı sayıda ve türden atomları olan fakat yapı düzeni farklı olan bileşik), ayrıca isomerise olarak yazılır

ISOMEROUS : English Turkish

adj. izomerik, eşit sayıda parçaları olan

ISOMETRIC : English Turkish

adj. eş ölçülü, izometrik

ISOMETRIC : English Turkish

n. pasif jimnastik

ISOMETRICAL : English Turkish

adj. izometrik, ölçü olarak eşit olan, eşit boyutları olan

ISOMETRICALLY : English Turkish

adv. izometrik bir şekilde, izometrik olarak, eşit olarak (ölçüler veya boyutlar hakkında)

ISOMETRICS : English Turkish

n. kası veya vücut parçasını hareket etmeyen cisme karşı iterek gerçekleştirilen kas güçlendirme egzersizleri

ISOMETROPIA : English Turkish

n. izometropi, iki gözde de eşit ışık kırılması (Oftalmoloji)

ISOMORPH : English Turkish

n. eş biçim, başka bir organizma ile aynı şekle veya görünüme sahip olan organizma veya madde

ISOMORPHIC : English Turkish

adj. eş biçimli, aynı şekle veya görünüme sahip olan (Biyoloji)

ISOMORPHISM : English Turkish

n. eş biçimlilik, şekil veya görünüm özdeşliği veya benzerliği (Biyoloji)

ISOMORPHOUS : English Turkish

adj. (Kimya) farklı bir bileşik veya mineralin şekline benzer bir şekle kristalleşebilen (bileşik veya mineral hakkında)

ISONIAZID : English Turkish

n. izoniyazid, verem tedavisinde kullanılan kristal bileşik (Farmakoloji)

ISONOMY : English Turkish

n. yasal haklar, yasal siyasi haklar; yasal eşitlik, bireylerin kanun önündeki eşitliği

ISOPLASTIC : English Turkish

adj. izoplastik, aynı türden olan bireyler arasındaki transplantasyonla ilgili (Tıp, Biyoloji)

ISOPOD : English Turkish

n. izopod, 7 çift bacakları olan küçük kabuklular (tatlı suda, denizde veya karada yaşayan)

ISOPOLITY : English Turkish

n. eşit haklar, eşit vatandaşlık hakları

ISOPRENE : English Turkish

n. izopren, sentetik kauçuk üretiminde kullanılan sıvı madde (Kimya)

ISOPROPANOL : English Turkish

n. izopropil alkol, aseton üretiminde çözücü olarak kullanılan alkol türü (Kimya)

ISOPROPYL : English Turkish

adj. izopropil, izopropil grubunu içeren (Kimya)