English Turkish
ISRAEL WATER-PLANNING AUTHORITY : English Turkish
İsrail Su planlama Otoritesi, İsrail'in su kaynaklarından sorumlu olan devlet kurumu
ISRAEL WEAPONS DEVELOPMENT AUTHORITY : English Turkish
İsrail Silâh Geliştirme Otoritesi, İsrail ordusu ve ihracat için silâh geliştiren enstitü
ISRAELI : English Turkish
n. İsrailli
ISRAELI : English Turkish
adj. İsrailli
ISRAELI ARAB : English Turkish
İsrailli Arap, İsrail'de ikamet eden ve/veya Vatandaşı olan Arap asıllı kişi
ISRAELI CITIZEN : English Turkish
n. İsrail vatandaşı, İsrail Devleti uyruklu
ISRAELI CITIZENSHIP : English Turkish
n. İsrail vatandaşlığı, İsrail Devleti'nin vatandaşı olan üyelik, İsrail Devleti'nde daimi vatandaşlık durumu
ISRAELI COURT RULINGS : English Turkish
İsrail Mahkeme Kararları, İsrail yargı sisteminde önceden alınan karalar, İsrail'de görüşülen adli davalar sonuçları
ISRAELI INFORMATION PROCESSING ASSOCIATION : English Turkish
İsrail Bilgi İşlem Kurumu, bilgi işlemle ilgili olan İsrail örgütü
ISRAELI LANDSCAPE : English Turkish
İsrail manzarası, İsrail görünümü, İsrail topraklarının görünümü, İsrail doğal manzarası
ISRAELI POLICE : English Turkish
İsrail Polisi, kanunu uygulamayı ve toplumda düzeni sağlamayı amaçlayan İsrail güçleri
ISRAELI SAILING ASSOCIATION : English Turkish
İsrail Gemicilik Kurumu, İsrail'de resmi denizcilik faaliyetlerinden sorumlu olan kurum
ISRAELI-JORDANIAN PEACE TREATY : English Turkish
İsrail-Ürdün barış antlaşması, İsrail ve Ürdün tarafından imzalanan barış sözleşmesi
ISRAELITE : English Turkish
n. yahudi, musevi, İsrailli
ISRAELITE : English Turkish
adj. yahudi, musevi, İsrailli
ISS : English Turkish
Uluslararası Uzay İstasyonu, 2000'li yılların başında büyük ulusların iddialı müşterek uzay istasyonu yaratma projesi
ISSAQUAH : English Turkish
n. Issaquah, Washington eyaletinde bulunan şehir (ABD)
ISSAR : English Turkish
n. Issar, erkek ismi; soyadı (İbranice)
ISSEI : English Turkish
n. Issei, Amerika Birleşik Devletleri'nde Japon göçmen
ISSUABLE : English Turkish
adj. yayınlanabilir, çıkarılabilir, esasa ait
ISSUANCE : English Turkish
n. çıkarma, yayınlama
ISSUE : English Turkish
n. çıkarma, yayınlama, piyasaya sürme, basım, sayı, konu, mesele, sorun, sonuç, nesil, çocuklar, irin, iltihap, akıntı, çıkış, son, akıbet
ISSUE : English Turkish
v. çıkarmak, ihraç, yayınlamak, bildirmek, dağıtmak, ihraç etmek, piyasaya çıkarmak, çıkmak, akmak, yayınlanmak, sonuçlanmak
ISSUE A DECREE : English Turkish
kararname çıkarmak, hukuki karar almak, ferman bildirmek, komut vermek
ISSUE A LAW : English Turkish
kanun çıkarmak, yasa çıkarmak, yönetmelik yayınlamak, kararname bildirmek, bildiri yayınlamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani