Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ISSUE A NEWSPAPER : English Turkish

gazete yayımlamak, gazete basmak

ISSUE A PASSPORT : English Turkish

pasaport vermek, pasaport temin etmek, bir kişiye vatandaşlığını belirten ve yabancı ülkelere gitmeyi sağlayan resmi belge sağlamak

ISSUE A STATEMENT : English Turkish

eyanatta bulunmak, duyuru yapmak, ilan etmek

ISSUE A TICKET : English Turkish

ilet kesmek, bilet düzenlemek, birine ceza kesmek (park cezası, aşırı hız cezası)

ISSUE A WARNING : English Turkish

uyarı yayınlamak, uyarı bildirmek, ikaz etmek

ISSUE AN ARREST WARRANT : English Turkish

hakkında tutuklama emri vermek, bir şahsın yasal olarak göz altına alınması veya hapsedilmesi için yasal yetki vermek

ISSUE AN ORDER : English Turkish

emir vermek, komuta etmek, mahkeme emri vermek

ISSUE DIRECTIVES : English Turkish

yönerge vermek, emirler vermek

ISSUE OF BLOOD : English Turkish

kan akımı, kan dolaşımı

ISSUE OF BONDS AT DISCOUNT : English Turkish

iskontolu tahvil ihraç etme, normal değerinden daha düşük fiyata satılması için belirli sayıda tahvil tahsis etme

ISSUE OF BONDS AT PREMIUM : English Turkish

prim yapan tahviller çıkarmak, normal değerinden daha yüksek fiyata satılması için belirli sayıda tahvil tahsis etmek

ISSUE OF FACT : English Turkish

gerçek, olgu, kanıtlanmış gerçek konusu, gerçek konu

ISSUE OF LAW : English Turkish

hukuk sorunu, yasal konu hakkındaki tartışma, kanun yorumu hakkındaki anlaşmazlık

ISSUE OF RIGHTS : English Turkish

hakların ihracı, indirimli fiyata daha fazla hisse senedi satın alarak sermayenin nispi payını koruması için hissedara yapılan teklif

ISSUE OF STOCK : English Turkish

hisse senedi çıkarma, hisse senetlerini menkul kıymetler borsasında satın alınmaları için mevcut hale getirme

ISSUE OF STOCKS AT DISCOUNT : English Turkish

iskontolu hisse senetleri ihraç etme, normal değerinden daha düşük fiyata satılması için belirli sayıda hisse senedi tahsis etme

ISSUE OF STOCKS AT PREMIUM : English Turkish

prim yapan hisse senetleri çıkarma, normal değerinden daha yüksek fiyata satılması için belirli sayıda hisse senedi tahsis etme

ISSUE ORDERS : English Turkish

emirler vermek, komuta etmek

ISSUED : English Turkish

adj. ihraç edilmiş, dağıtılmış, tedavül etmiş, çıkarılmış; bildirilmiş

ISSUED A COIN : English Turkish

madeni para çıkardı, tedavüle yeni madeni para çıkardı

ISSUED A DENIAL : English Turkish

tekzipte bulundu, ona karşı yapılan suçlamaları reddeden resmi bildiri

ISSUED A LICENSE : English Turkish

lisans verdi

ISSUED A PERMIT : English Turkish

izin verdi, ruhsat verdi

ISSUED AN ORDER : English Turkish

emir verdi, komuta etti, mahkeme emri verdi

ISSUED CAPITAL : English Turkish

ihraç edilmiş sermaye, bir şirketin yatırım amacıyla ayırmış olduğu para miktarı