Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LITTER BIN : English Turkish

çöp tenekesi

LITTER BOX : English Turkish

n. kedi tuvaleti, kum kabı

LITTER DOWN : English Turkish

talaş sermek

LITTER UP : English Turkish

dağınık bırakmak, düzensiz bırakmak

LITTERATEUR : English Turkish

n. edip

LITTERBASKET : English Turkish

n. çöp sepeti, çöp kutusu; çöp tenekesi, çöp kovası

LITTERBUG : English Turkish

n. çöp döken kimse, çevreyi kirleten kimse, kirleten kimse, çöpleri dağıtan kimse

LITTERED : English Turkish

adj. pis, kirli, çöp saçılmış

LITTERER : English Turkish

n. çevreyi kirleten kimse, halka açık yerlerde çöp saçan kimse, yere çöp atan kimse (çöp kutusuna atmayan)

LITTERY : English Turkish

adj. çöple ilgili olan, etrafa çöp atma ile ilgili olan; çöp yığını ile örtülü; çöpten oluşan; çöp oluşturan

LITTLE : English Turkish

n. az miktar, ufak şey, az zaman

LITTLE : English Turkish

adj. küçük, ufak, az, dar görüşlü, bayağı, adi

LITTLE : English Turkish

adv. azıcık, hemen hemen hiç

LITTLE ANGEL : English Turkish

küçük melek, iyi çocuk

LITTLE BEAR : English Turkish

küçükayı [astr.]

LITTLE BIRD TOLD ME : English Turkish

kuşlar söyledi, biri bana söyledi ancak kim olduğunu söylemeyeceğim (birinin bilgiyi kimden veya nereden edindiğini açıklamak istemediği zaman kullanılır )

LITTLE BLACK BOOK : English Turkish

telefon rehberi olarak kullanılan defter, isimler adresler ve telefon numaraları içeren küçük defter

LITTLE BOY : English Turkish

n. küçük çocuk, ufak erkek çocuğu, ufacık çocuk

LITTLE BOY'S ROOM : English Turkish

n. (Argo) erkekler tuvaleti

LITTLE BRAIN : English Turkish

n. beyincik, küçük beyin

LITTLE BY LITTLE : English Turkish

damla damla

LITTLE CHANCE : English Turkish

ufak şans, fazla şansı olmayan, düşük ihtimal

LITTLE CHILD : English Turkish

ufak çocuk, küçük çocuk, küçük yavru

LITTLE COMFORT : English Turkish

ufak bir teselli, küçük bir avuntu, çok hafif teselli

LITTLE CORPORAL : English Turkish

Küçük Onbaşı, Napolyon