Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ARRANT NONSENSE : English Turkish

saçmalığın dik alâsı

ARRAS : English Turkish

n. goblen, duvar halısı

ARRAY : English Turkish

n. düzen, sıra, diziliş, sergileme, gösteriş; jüri heyeti, jüri heyeti listesi, görkem; ihtişam, gösterişli kıyafet

ARRAY : English Turkish

v. sıralamak, sıraya dizmek; giydirmek, süslemek; çeki düzen vermek

ARRAYAL : English Turkish

n. dizme, gösterme, sergi; oluşum; giyim, kıyafet

ARRAYED : English Turkish

adj. süslü

ARREAR : English Turkish

n. borç, bakiye

ARREARAGE : English Turkish

n. kalma

ARREARS : English Turkish

n. borç, kalan, ödemesi gecikmiş borçlar, bakiye

ARREARS INTEREST : English Turkish

faiz bakayası, geç ödeme nedeniyle borçlu olunan faiz

ARREST : English Turkish

n. tutuklama, tevkif, durdurma, önleme

ARREST : English Turkish

v. tutuklamak, durdurmak; önlemek, bloke etmek, el koymak, çekmek (dikkat)

ARREST OF JUDGMENT : English Turkish

kararın sonraya bırakılması

ARREST ON SUSPICION OF : English Turkish

-şüphesi ile tutuklanmak, şüpheli olarak gözaltına almak

ARREST REGULATIONS : English Turkish

tutuklama kuralları, bir şüpheliyi göz altına alma kuralları, tutuklama prosedürü

ARREST WARRANT : English Turkish

tutuklama emri, belirli kişi veya kişilerin tutuklanmalarını emreden yasal belge

ARRESTABLE : English Turkish

adj. tutuklanabilir, yasal nedenlerden dolayı gözaltına alınabilir; durdurulabilir veya yavaşlatılabilir

ARRESTABLE : English Turkish

adj. tutuklanabilir, yasal nedenlerden dolayı gözaltına alınabilir; durdurulabilir veya yavaşlatılabilir

ARRESTED : English Turkish

adj. tutuklanmış, geciktirilmiş, durdurulmuş, kısıtlanmış; alıkonulmuş, hapsedilmiş

ARRESTED DEVELOPMENT : English Turkish

durdurulmuş gelişme, ertelenmiş gelişme, zamanından önce durdurulmuş olan gelişme

ARRESTEE : English Turkish

n. tutuklu, nezaret altında olan kimse, durdurulmuş olan kimse

ARRESTER : English Turkish

n. tutuklayan kişi, tutuklayan kimse

ARRESTING : English Turkish

adj. dikkat çekici, göze çarpan

ARRESTING A SUSPECT : English Turkish

şüpheliyi tutuklamak, şüpheli suçluyu gözaltına almak

ARRESTINGLY : English Turkish

adv. dikkat çekecek bir şekilde, dikkat çekerek ve durdurarak