Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

AS BLACK AS NIGHT : English Turkish

simsiyah, çok kara, zifiri, çok karanlık

AS BLACK AS PITCH : English Turkish

kapkara, simsiyah, kömür gibi kara, çok koyu renkli

AS BLACK AS SOOT : English Turkish

kapkara, simsiyah renkte olan, zifiri

AS BUSY AS A BEE : English Turkish

çok yoğun, çok meşgul, yapılacak çok şeyi olan, sürekli çalışan

AS CHEAP AS DIRT : English Turkish

neredeyse bedava, çok ucuz, sudan ucuz

AS CLAY IN THE HANDS OF THE POTTER : English Turkish

çömlekçinin elindeki çamur gibi, kolayca etkilenen veya şekillenen, yaratıcının elindeki malzeme gibi

AS CLEAR AS DAY : English Turkish

gün gibi ortada, apaçık belli

AS CLEAR AS DAYLIGHT : English Turkish

gün gibi ortada, apaçık belli

AS CLEAR AS MUD : English Turkish

anlaşılmaz şey, açık değil

AS COLD AS CHARITY : English Turkish

duygusuz, sevgisiz

AS COLD AS ICE : English Turkish

uz gibi soğuk, dondurucu; sıcak ve nazik olmayan kişi

AS COLD AS MARBLE : English Turkish

uz gibi, soğuk; cansız, duygusuz

AS CONCERNS : English Turkish

-e gelince, konusunda,
ile ilgili olarak, dair

AS CONTRACTED : English Turkish

adv. anlaşma gereğince, sözleşmeye göre

AS COOL AS CUCUMBER : English Turkish

kıl, antipatik, aşırı soğukkanlı

AS CROSS AS TWO STICKS : English Turkish

huysuz, siniri tepesinde

AS CUNNING AS A FOX : English Turkish

tilki gibi kurnaz, çok sinsi, şeytan gibi, cin gibi

AS DARK AS MIDNIGHT : English Turkish

kapkara, çok kara, zifiri karanlık, çok koyu

AS DARK AS PITCH : English Turkish

zifiri karanlık

AS DEAD AS A DOORNAIL : English Turkish

miadını doldurmuş, tam anlamıyla ölü

AS DEAD AS DODO : English Turkish

tarih olmuş, ortadan kalkmış

AS DEAF AS A DOORPOST : English Turkish

tamamen sağır, sağır

AS DEAF AS A POST : English Turkish

duvar gibi sağır

AS DEATH : English Turkish

ölü gibi, öldürücü, ölüm gibi, leçek şekilde, kaçınılmaz

AS DIRECTED : English Turkish

adv. emredildiği gibi