English Turkish
OPEN-END : English Turkish
adj. açık uçlu, belirli süreklilik veya miktar limiti olmayan; sermayesi yatırımcıların ortaklığa katılarak artığı şirket ile ilgili; birinin borç alma şartları altında ekstra para kaynakları almasını sağlayan, öngörülmeyen harcamalara olanak tanıyan
OPEN-ENDED : English Turkish
sonuca bağlanmamış, açık, vaat edilmemiş; gözden geçirilmeye açık
OPEN-EYED : English Turkish
açıkgöz, tedbirli, dikkatli, uyanık
OPEN-HANDED : English Turkish
eli açık, cömert, bağışlayan
OPEN-MINDED : English Turkish
açık fikirli, yeni düşüncelere ve fikirlere açık
OPEN-MINDEDLY : English Turkish
açık fikirli bir şekilde, liberal bir şekilde, sabırla, yeni şeyleri kabul etme yeteneği ile
OPEN-MINDEDNESS : English Turkish
açık fikirlilik, yeni fikirler kabul etmeye hazır olma durumu
OPENABLE : English Turkish
adj. açılabilir
OPENED FIRE : English Turkish
ateş açtı, ateş etmeye başladı
OPENED HIS EYES TO- : English Turkish
ile ilgili onun gözünü açtı, onu aydınlattı, ona daha önce farkında olmadığı bir şey gösterdi
OPENED HIS HEART : English Turkish
kalbini açtı, şefkat gösterdi; gerçek duygularını ifade etti
OPENED HIS MOUTH : English Turkish
ağzını açtı, bir şey söyledi; ağzı açık kaldı
OPENED NEGOTIATIONS : English Turkish
müzakerelere başladı, müzakereleri başlattı
OPENED NEW HORIZONS : English Turkish
yeni ufuklar açtı, yeni olanaklar sağladı, yeni umutlar verdi
OPENED RANKS : English Turkish
mesafe yarattı, boşluk açtı, genişletildi
OPENED THE MEETING : English Turkish
toplantıyı açtı, toplantıya başladı
OPENED THE WINDOW : English Turkish
pencereyi açtı, pencereyi açık konumda bıraktı, havalandırdı
OPENED UP : English Turkish
açıldı, kendini gösterdi, her şeyi açığa vurdu
OPENER : English Turkish
n. açacak, açan kimse, başlatan
OPENGLOPISH : English Turkish
n. Opish, Pig Latin konseptinden gelen gizli dil oyunu
OPENHANDED : English Turkish
adj. eli açık, cömert
OPENHANDEDLY : English Turkish
adv. eli açık bir şekilde, cömertçe
OPENHANDEDNESS : English Turkish
n. cömertlik, eli açıklık
OPENHEARTED : English Turkish
adj. yüce gönüllü, cömert; dürüst, içten; iyi yürekli
OPENHEARTEDLY : English Turkish
adv. yüce gönüllü bir şekilde, cömertçe; dürüstçe, açıkça; iyi yürekli bir şekilde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani