Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

OPENHEARTEDNESS : English Turkish

n. açık yüreklilik, açıklık; açık sözlülük; samimiyet

OPENING : English Turkish

n. açılış, ağız, açış, açılma, açma, kadro açığı, eleman açığı, açık yer, açık alan, fırsat, delik, kapı

OPENING : English Turkish

adj. açılış, açış, ilk, başlangıç

OPENING A FILE : English Turkish

dosya açma, bilgisayarla işlenmiş bilgi derlemi yaratma

OPENING ARGUMENT : English Turkish

davanın başında tanıkları çağırmadan önce avukatlar tarafından yapılan genel açıklamalar

OPENING BALANCE : English Turkish

açılış bilançosu

OPENING GAMBIT : English Turkish

ilk hamle, ilk hareket, ilk adım; oyunun ilk hamlesi (Satranç)

OPENING GAME : English Turkish

açılış oyunu, ilk oyun

OPENING NIGHT : English Turkish

açılış gecesi, bir şeyin halka açık olduğu ilk gece

OPENING ONE'S EYES : English Turkish

irinin gözünü açmak, birini yeni bir şey hakkında aydınlatmak, birine daha önce farkında olmadığı bir şeyi göstermek

OPENING RANKS : English Turkish

mesafe yaratma, boşluk açma, genişletme

OPENING SESSION : English Turkish

açılış oturumu, ilk toplantı, ilk oturum, açılış merasimi

OPENING SPEECH : English Turkish

açış konuşması, açılış konuşması

OPENING STATEMENT : English Turkish

giriş notları, ilk açıklamalar, bir davanın başında tanıkları çağırmadan önce avukatlar tarafından yapılan genel açıklamalar

OPENING WIDE : English Turkish

iyice açma, büyük boşluk yaratma, ardına kadar açma; ardına kadar açılmış olma, arasında büyük boşluk yaratılmış olması

OPENLY : English Turkish

adv. uluorta, açık olarak, açık açık, alenen, apaçık, açıkça, ele güne karşı

OPENMOUTHED : English Turkish

adj. ağzı açık kalmış, afallamış; şaşırmış; dehşete düşmüş

OPENNESS : English Turkish

n. açıklık, genişlik, açık sözlülük, tarafsızlık

OPENWORK : English Turkish

n. seyrek örgü, kafes örgüsü

OPERA : English Turkish

n. Norveç tarafından üretilen İnternet tarayıcı (Bilgisayar, İnternet)

OPERA : English Turkish

n. opera

OPERA CLOAK : English Turkish

pelerin (bayan), gece elbisesi ile giyilen pelerin

OPERA GLASSES : English Turkish

opera dürbünü

OPERA HAT : English Turkish

katlanır silindir şapka

OPERA HOUSE : English Turkish

opera binası