Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PARADE : English Turkish

n. alay, gösteri, geçit töreni, defile, geçit, gösteriş

PARADE : English Turkish

v. geçit töreni yapmak, teftiş için toplanmak, gösteriş yapmak, hava atmak için dolaşmak

PARADE GROUND : English Turkish

tören alanı

PARADIGM : English Turkish

n. kip, çekim örneği

PARADISE : English Turkish

n. cennet, aden

PARADISE LOST : English Turkish

Kayıp Cennet, John Milton tarafından (17'nci yüzyıl İngiliz şairi) 1667'de yazılan destansı şiir, Kayıp Cennet

PARADISIAC : English Turkish

adj. cennet gibi, cennete ait

PARADISIACAL : English Turkish

adj. cennet gibi, cennete ait

PARADOX : English Turkish

n. paradoks, mantıkla çelişen ama doğru olan söz, çelişki

PARADOXICAL : English Turkish

adj. mantığa aykırı görünen

PARADROP : English Turkish

v. paraşütle atmak

PARAFFIN : English Turkish

v. parafin uygulamak

PARAFFIN : English Turkish

n. parafin

PARAFFIN STOVE : English Turkish

gaz sobası

PARAFFINE : English Turkish

v. parafin uygulamak

PARAFFINE : English Turkish

n. parafin

PARAGLIDER : English Turkish

n. planör paraşüt

PARAGON : English Turkish

n. erdem örneği, kusursuzluk örneği, yirmi puntoluk harf

PARAGON OF VIRTUE : English Turkish

fazilet örneği

PARAGRAPH : English Turkish

n. paragraf, makale, fıkra, satırbaşı yapma

PARAGRAPHER : English Turkish

n. makale yazarı, başyazar (gazete)

PARAGUAY : English Turkish

n. Paraguay

PARAGUAYAN : English Turkish

n. paraguaylı

PARAGUAYAN : English Turkish

adj. Paraguay, Paraguaylı

PARAGUAYAN CITIZEN : English Turkish

n. Paraguay (Güney Amerika ülkesi) vatandaşı