Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PARROT : English Turkish

n. papağan

PARROT : English Turkish

v. papağan gibi tekrar etmek

PARROT DISEASE : English Turkish

n. papağandan bulaşan bronşik zatürre

PARROT FEVER : English Turkish

n. papağandan bulaşan bronşik zatürre

PARRY : English Turkish

n. savuşturma, atlatma

PARRY : English Turkish

v. savuşturmak, geçiştirmek, atlatmak

PARSE : English Turkish

v. gramer bakımından incelemek

PARSIMONIOUS : English Turkish

adj. cimri, pinti, hasis

PARSIMONY : English Turkish

n. cimrilik, pintilik, aşırı tutumluluk

PARSLEY : English Turkish

n. maydanoz

PARSNIP : English Turkish

n. yaban havucu

PARSON : English Turkish

n. papaz, rahip

PARSON'S NOSE : English Turkish

tavuğun gerisi (pişmiş)

PARSONAGE : English Turkish

n. papaz evi

PART : English Turkish

pref. yarı, kısmen

PART : English Turkish

n. ayrım, parça, bölüm, semt, taraf, pay, fragman, katkı, kısım, kesim, rol, görev, yedek parça, fasıl

PART : English Turkish

v. ayırmak, tarakla ayırmak, ayrılmak, kopmak, elden çıkarmak

PART : English Turkish

adj. kısmi, kısmen

PART AND PARCEL : English Turkish

temel kısım, önemli bir parçası

PART COMPANY : English Turkish

ayrılmak

PART COMPANY WITH : English Turkish

ayrılmak, arkadaşlığı kesmek

PART FRIENDS : English Turkish

dost ayrılmak

PART FROM : English Turkish

ayrılmak

PART OWNER : English Turkish

hissedar

PART TIME : English Turkish

adj. yarım günlük, part time