Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PAROCHIALITY : English Turkish

n. dar görüşlülük

PARODIST : English Turkish

n. parodici, parodi yazarı

PARODY : English Turkish

n. parodi, komik taklit

PARODY : English Turkish

v. taklidini yapmak, parodi oynamak

PAROL : English Turkish

adj. sözlü, yazılı olmayan

PAROL CONTRACT : English Turkish

n. sözlü anlaşma

PAROL EVIDENCE : English Turkish

n. sözlü kanıt, yeminli ifade

PAROLE : English Turkish

n. şartlı tahliye, kefaletle serbest bırakma, şeref sözü, parola

PAROLE : English Turkish

v. şartlı tahliye etmek, kefaletle serbest bırakmak

PAROLE OF HONOR : English Turkish

şeref sözü

PAROLEE : English Turkish

n. şartlı tahliye edilen mahkum

PARONYM : English Turkish

n. aynı kökten gelen sözcük

PARONYMOUS : English Turkish

adj. aynı kökten gelen, aynı sözcük ailesinden olan

PAROQUET : English Turkish

n. muhabbetkuşu

PAROS : English Turkish

n. Paros

PAROTID : English Turkish

n. kulak altı tükürük bezi

PAROTID GLAND : English Turkish

n. kulak altı tükürük bezi

PAROTITIS : English Turkish

n. kabakulak

PAROUSIA : English Turkish

n. (Hristiyanlık) yaşayanları ve ölüleri yargılamak için Hz. İsa'nın yeryüzüne yeniden dönüşü, Hz. İsa'nın ikinci gelişi, İkinci Geliş

PAROXYSM : English Turkish

n. paroksizm, nöbet, kriz

PAROXYSMAL : English Turkish

adj. krizle ilgili

PARQUET : English Turkish

n. parke, parke döşemek

PARQUETRY : English Turkish

n. parke döşeme

PARRICIDAL : English Turkish

adj. akraba katili ile ilgili

PARRICIDE : English Turkish

n. baba katili, akraba katili, babasını öldürme, akrabasını öldürme