Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PECKISH : English Turkish

adj. acıkmış, karnı aç, aşırı hassas, çabuk kızan

PECKSNIFFIAN : English Turkish

adj. dindarlık taslayan ikiyüzlü, iki yüzlü; yüksek ahlaki ilkeleri etkileyen

PECORA : English Turkish

n. çiftlik hayvanları

PECTEN : English Turkish

n. taraksı yapı

PECTIN : English Turkish

n. pektin, pelte

PECTINATE : English Turkish

adj. tarak şekli

PECTORAL : English Turkish

adj. göğüs, göğüs hastalıkları için kullanılan

PECTORAL : English Turkish

n. göğüs zırhı, göğüs kasları, göğüs hastalıkları ilacı, göğüs yüzgeci

PECTORAL FIN : English Turkish

n. göğüs yüzgeci

PECULATE : English Turkish

v. zimmetine geçirmek, zimmete para geçirmek

PECULATION : English Turkish

n. zimmete geçirme

PECULATOR : English Turkish

n. zimmetine para geçiren kimse

PECULIAR : English Turkish

n. özel mülk, özel eşya, ayrıcalık, ayrıcalıklı kilise

PECULIAR : English Turkish

adj. has, özgün, özel, acayip, tuhaf

PECULIAR PEOPLE : English Turkish

Seçkin İnsanlar

PECULIAR TO : English Turkish

adj. özgü

PECULIARITY : English Turkish

n. özellik, acayiplik

PECUNIARY : English Turkish

adj. para, parasal, maddi

PECUNIARY ADVANTAGE : English Turkish

n. maddi avantaj

PEDAGOGIC : English Turkish

adj. pedagojik, çocuk eğitimi ile ilgili, eğitsel

PEDAGOGICAL : English Turkish

adj. pedagojik, çocuk eğitimi ile ilgili, eğitsel

PEDAGOGICS : English Turkish

n. pedagoji, eğitbilim

PEDAGOGUE : English Turkish

n. pedagog, eğitimci, terbiyeci

PEDAGOGY : English Turkish

n. pedagoji, eğitbilim

PEDAL : English Turkish

adj. pedal, pedallı