Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PENITENTIARY : English Turkish

adj. pişmanlığa ait, suçluları ıslah etme ile ilgili

PENKNIFE : English Turkish

n. çakı

PENMAN : English Turkish

n. hattat, yazar

PENMANSHIP : English Turkish

n. hattatlık, yazarlık

PENN : English Turkish

n. Pensilvanya eyaleti, ABD'nin doğusunda bir eyalet

PENN STATE : English Turkish

Pensilvanya eyalet üniversitesi, State College şehrinde bulunan büyük devlet üniversitesi (Pennsylvanya, ABD)

PENNANT : English Turkish

n. flama, alev, bayrak (küçük), flandra, şampiyonluk forsu, şampiyonluk

PENNIFEROUS : English Turkish

adj. tüylü

PENNIFORM : English Turkish

adj. tüy şeklinde, tüy gibi

PENNILESS : English Turkish

adj. cebi delik, kopuk, meteliksiz, parasız, beş parasız, fakir

PENNILESSNESS : English Turkish

n. parasızlık

PENNINES : English Turkish

n. İngiltere'de bir sıradağ

PENNON : English Turkish

n. flama, bayrak

PENNSYLVANIA : English Turkish

n. Pensilvanya

PENNSYLVANIA DUTCH : English Turkish

n. alman asıllı pensilvanyalı, pensilvanya alman lehçesi

PENNSYLVANIA STATE UNIVERSITY : English Turkish

Pensilvanya eyalet üniversitesi, Penn Eyaleti, Eyalet Okulu şehrinde bulunan büyük kamu üniversitesi (Pensilvanya, ABD)

PENNSYLVANIAN : English Turkish

n. Pensilvanyalı (ABD)

PENNSYLVANIAN : English Turkish

adj. Pensilvanya'ya ait (ABD)

PENNY : English Turkish

n. peni, metelik, sent, kuruş

PENNY A LINER : English Turkish

kalitesiz yazar, kötü yazar

PENNY DREADFUL : English Turkish

n. ucuz polisiye roman

PENNY GAFF : English Turkish

n. ucuz gösteri tiyatrosu

PENNY PINCHER : English Turkish

n. cimri

PENNY WISE : English Turkish

ufak şeylerde tutumlu

PENNY WISE AND POUND FOOLISH : English Turkish

ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif