Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PENATES : English Turkish

n. ev ve aile mabutları [mit.]

PENCE : English Turkish

n. peni, sent

PENCHANT : English Turkish

n. tutku, eğilim, meyil

PENCIL : English Turkish

n. kurşunkalem, karakalem, kalem, küçük resim fırçası, makyaj kalemi

PENCIL : English Turkish

v. kurşunkalemle yazmak, karakalem ile çizmek, kalem ile makyaj yapmak

PENCIL BOX : English Turkish

kalemlik

PENCIL CASE : English Turkish

kalem kutusu, kalemlik

PENCIL OF LIGHT : English Turkish

n. ışın demeti

PENCIL PUSHER : English Turkish

n. yazman, kâtip

PENCIL SHARPENER : English Turkish

kalemtıraş

PENCILLED : English Turkish

adj. kurşunkalem ile yazılmış, karakalem ile çizilmiş, kalemle işaretlenmiş

PENCILLING : English Turkish

n. kalemle çizme

PENCRAFT : English Turkish

n. hattatlık, yazı yazma sanatı, yazarın üslubu

PENDANT : English Turkish

n. kolye, asılı şey, pandantif, sallantılı süs (kolye vb.), ilave, benzer olan şey

PENDANT : English Turkish

adj. asılı, sarkık, sarkan, sallantılı, askıda, tamamlanmamış

PENDENT : English Turkish

n. asılı şey

PENDENT : English Turkish

adj. asılı, askıda, sarkık, tamamlanmamış

PENDING : English Turkish

adj. asılı, sarkan, askıda olan, karara bağlanmammış olan, yakın, eli kulağında

PENDING : English Turkish

prep. esnasında, sırasında, boyunca, kadar

PENDLETON : English Turkish

n. bir soyadı; bir erkek ismi; Oregon'da (ABD) bir şehir; ABD'de bazı kasabaların ismi

PENDULATE : English Turkish

v. sarkaç gibi sallanmak, tereddüd etmek, kararsız olmak

PENDULOUS : English Turkish

adj. sarkan, asılı, sallanan

PENDULUM : English Turkish

adj. sarkaçlı

PENDULUM : English Turkish

n. sarkaç, pandül, rakkas

PENELOPE : English Turkish

n. bir bayan ismi; (Yunan Mitolojisi) Odysseus'un karısının ismi