English Turkish
English Turkish
PEN BOX : English Turkish
kalemlik
PEN FEATHER : English Turkish
uçma tüyü
PEN FRIEND : English Turkish
mektup arkadaşı
PEN IN : English Turkish
ağıla kapamak, hapsetmek
PEN NAME : English Turkish
takma ad (yazar)
PEN PAL : English Turkish
mektup arkadaşı [amer.]
PEN POINT : English Turkish
n. kalem ucu
PEN PORTRAIT : English Turkish
n. betimleme, tasvir
PEN SWAN : English Turkish
kuğu (dişi)
PEN UP : English Turkish
ağıla kapamak, hapsetmek
PEN WIPER : English Turkish
n. kalem sileceği
PENAL : English Turkish
adj. cezaya ait, ceza, ceza gerektiren
PENAL CODE : English Turkish
ceza kanunları, ceza kanunu
PENAL COLONY : English Turkish
n. sürgün yeri
PENAL DUTY : English Turkish
n. ceza olarak verilen görev
PENAL INSTITUTION : English Turkish
n. cezaevi, hapishane
PENAL SERVITUDE : English Turkish
kürek cezası, ağır hapis
PENALIZE : English Turkish
v. cezalandırmak, ceza vermek, penaltı vermek
PENALTY : English Turkish
n. ceza, para cezası, penaltı
PENALTY AREA : English Turkish
ceza sahası
PENALTY BOX : English Turkish
n. ceza sahası
PENALTY KICK : English Turkish
penaltı atışı, ceza vuruşu
PENALTY SHOT : English Turkish
n. ceza vuruşu (buz hokeyi)
PENALTY SPOT : English Turkish
n. penaltı noktası, yedi metre noktası (hokey)
PENANCE : English Turkish
n. kefaret, günaha karşılık ceza (kilise), papazın kararlaştırdığı ceza
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani