Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PERSIAN : English Turkish

adj. İran, İranlı

PERSIAN BLINDS : English Turkish

jaluzi, stor

PERSIAN CARPET : English Turkish

n. İran halısı, acem halısı

PERSIAN CAT : English Turkish

İran kedisi

PERSIAN COCAINE : English Turkish

Fars kokaini, yüksek kalitede kokain türü (bağımlılık yapan ilaç)

PERSIAN FALLOW DEER : English Turkish

n. İran kahverengi geyiği, İran'ın güneyinde bulunan iri boynuzlu büyük ala geyik

PERSIAN GULF : English Turkish

asra körfezi

PERSIAN GULF EMIRATES : English Turkish

İran körfezi Emirlikleri, İran Körfezi bölgesinde emirlerle (prens) yönetilen Müslüman ülkeler

PERSIAN LAMB : English Turkish

n. astragan

PERSIAN LILAC : English Turkish

Pers leylağı, yaygın dekoratif ağaç

PERSIAN MILES : English Turkish

Pers mili, ölçü birimi (yaklaşık
5 kilometre)

PERSIAN RUG : English Turkish

İran halısı, acem halısı

PERSIENNES : English Turkish

n. jaluzi, stor

PERSIFLAGE : English Turkish

n. takılma, alay

PERSIMMON : English Turkish

n. trabzon hurması

PERSIST : English Turkish

v. sürmek, devam etmek, sürdürmek, ısrar etmek, sebat etmek, inat etmek

PERSISTENCE : English Turkish

n. devamlılık, süreklilik, sebat, ısrar, inat, iz bırakma

PERSISTENT : English Turkish

adj. devamlı, sürekli, kalıcı, iz bırakan, inatçı, ısrarlı, ısrar eden

PERSON : English Turkish

n. adam, şahıs, kişi, tip, kimse, zat, birey, beden, vücut, karakter [tiy.]

PERSON ENTITLED : English Turkish

n. hak sahibi

PERSON IN CHARGE : English Turkish

n. sorumlu kişi

PERSON OF QUALITY : English Turkish

n. yüksek mevki sahibi kimse

PERSON TO PERSON CALL : English Turkish

n. birebir arama

PERSONA : English Turkish

n. kişi, karakter, takınılan tavır

PERSONA GRATA : English Turkish

istenen kişi, kabul gören kimse