English Turkish
PETTISH : English Turkish
adj. huysuz, hırçın, alıngan
PETTISHNESS : English Turkish
n. alınganlık, hırçınlık, huysuzluk
PETTITOES : English Turkish
n. domuz paçası
PETTY : English Turkish
adj. küçük, ufak, ufak tefek, önemsiz, aşağılık, dar kafalı
PETTY BOURGEOISIE : English Turkish
küçük burjuvazi
PETTY BOURGOIS : English Turkish
adj. küçük burjuvaziye ait
PETTY CASH : English Turkish
masraf kasası, küçük kasa
PETTY CRIME : English Turkish
küçük suç
PETTY JURY : English Turkish
küçük jüri, son kararı veren oniki kişilik jüri heyeti
PETTY LARCENY : English Turkish
n. küçük hırsızlık, aşırma
PETTY OFFENSE : English Turkish
n. küçük suç
PETTY OFFICER : English Turkish
astsubay, deniz astsubayı, erbaş (denizci)
PETTY SESSIONS : English Turkish
sulh mahkemesi
PETTY WARES : English Turkish
n. hırdavat, aktariye
PETULANCE : English Turkish
n. huysuzluk, aksilik, çabuk kızma, alınganlık
PETULANT : English Turkish
adj. aksi, huysuz, alıngan, çabuk sinirlenen
PETUNIA : English Turkish
n. petunya
PEUGEOT : English Turkish
n. Fransız otomobil markası
PEW : English Turkish
n. kilise oturağı, kilise sırası, yer [brit.]
PEWIT : English Turkish
n. kızkuşu, sinekçil kuş
PEWIT GULL : English Turkish
n. sinekçil kuş
PEWTER : English Turkish
adj. kalaylı, kalaydan yapılmış
PEWTER : English Turkish
n. kalay ve kurşun alaşımı, kalay kap
PEWTER WARE : English Turkish
n. kalay ve kurşunlu kap kacak
PEYTON ROUS : English Turkish
n. Francis Peyton Rous (
1970), tümörlere neden olan virüsleri keşfinden dolayı 1966 Fizyoloji ve Tıp alanında Nobel Ödülü sahibi ABD'li patalog
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani