English Turkish
PLAINTIVE : English Turkish
adj. ağlamaklı, sızlanan, dertli, yaslı
PLAINTIVENESS : English Turkish
n. dertli olma, keder
PLAIT : English Turkish
n. örgü, kıvrım, pli, plise
PLAIT : English Turkish
v. örmek, pli yapmak, kıvrım yapmak
PLAITED : English Turkish
adj. kıvrımlı, plili
PLAITING : English Turkish
n. plise, örme
PLAN : English Turkish
n. plan, proje, tasarı, niyet, taslak, kroki
PLAN : English Turkish
v. planlamak, tasarlamak, plan yapmak, planını çizmek
PLAN AHEAD : English Turkish
v. önceden planlamak
PLAN CAREFULLY : English Turkish
v. ölçüp biçmek, ölçüp tartmak
PLANA : English Turkish
n. bir ay krateri ismi
PLANAR : English Turkish
adj. düzleme ait, düzlemsel
PLANCH : English Turkish
n. altlık
PLANCHET : English Turkish
n. sikke levhası
PLANE : English Turkish
n. çınar, uçak, kanat (uçak), düzlem, yüzey, düzey, seviye, rende, planya, maden ana dehlizi
PLANE : English Turkish
v. düzeltmek, düzlemek, süzülmek, uçmak (motorsuz), rende ile düzeltmek, rendelemek, planya ile düzeltmek
PLANE : English Turkish
adj. düz, dümdüz, yassı, düzlem, düzlemsel
PLANE GEOMETRY : English Turkish
düzlem geometrisi
PLANE SAILING : English Turkish
düzlem seyir
PLANE TABLE : English Turkish
plançete
PLANE TREE : English Turkish
çınar, çınar ağacı
PLANED : English Turkish
adj. rendelenmiş
PLANET : English Turkish
n. gezegen, planet
PLANETARIUM : English Turkish
n. planetaryum, gökevi
PLANETARY : English Turkish
adj. gezegensel, gezegenlere ait, gezegen, dünya, yıldız
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani