Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PRUDENTIAL : English Turkish

n. New Jersey merkezli Amerikan şirketi, dünya çapında sigorta ve finansal hizmetler sağlayıcısı

PRUDENTIAL : English Turkish

adj. ihtiyatlı, tutumlu, tedbirli, sağduyulu, ileriye dönük, geleceğe yönelik

PRUDERY : English Turkish

n. iffet taslama, namusluluk taslama, aşırı erdemlilik taslama

PRUDISH : English Turkish

adj. iffet taslayan, aşırı namuslu geçinen, erdemlilik taslayan

PRUNE : English Turkish

n. kuru erik, budala, ahmak

PRUNE : English Turkish

v. budamak, kesmek, kısaltmak, muaf tutmak, istisna etmek

PRUNE AWAY : English Turkish

udamak, fazlasını kesmek

PRUNE OFF : English Turkish

v. budamak, fazlasını kesmek

PRUNELLA : English Turkish

n. anjin, boğaz iltihabı, karamandola (kumaş)

PRUNELLE : English Turkish

n. kuru erik, erik likörü, üryani

PRUNER : English Turkish

n. budayıcı, budayan kimse

PRUNING : English Turkish

n. budama

PRUNING HOOK : English Turkish

udama bıçkısı

PRUNING KNIFE : English Turkish

n. budama bıçağı

PRUNING SHEARS : English Turkish

n. budama makası, bahçe makası

PRURIENCE : English Turkish

n. şehvet düşkünlüğü, şehvetlilik, cinsel istek, arzu

PRURIENCY : English Turkish

n. şehvet düşkünlüğü, şehvetlilik, cinsel istek, arzu

PRURIENT : English Turkish

adj. şehvet düşkünü, şehvetli, arzulu

PRUSSIA : English Turkish

n. Prusya

PRUSSIAN : English Turkish

n. prusyalı

PRUSSIAN : English Turkish

adj. prusya

PRUSSIAN BLUE : English Turkish

prusya mavisi, lacivert

PRUSSIAN SOLDIER : English Turkish

Prusya askeri, iyi giyimli ve disiplinli asker

PRUSSIATE : English Turkish

n. asit prusik tuzu

PRUSSIATE OF POTASH : English Turkish

n. potasyum siyanür, potasyum ferro siyanit