Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PRUSSIC ACID : English Turkish

asit prusik

PRY : English Turkish

n. kaldıraç, manivela, kaldıraç ile kaldırma

PRY : English Turkish

v. merakla bakmak, dikizlemek, gözetlemek, burnunu sokmak, zorla elde etmek, koparmak, zorla söyletmek

PRY ABOUT : English Turkish

kolaçan etmek, gözetlemek, dikizlemek

PRY INTO : English Turkish

urnunu sokmak, dikizlemek, gözetlemek

PRY INTO SMB.'S AFFAIRS : English Turkish

v. başkasının işine burnunu sokmak

PRY OPEN : English Turkish

v. kaldıraçla açmak, manivela ile açmak

PRY UP : English Turkish

v. kaldıraçla kaldırmak, manivela kaldırmak

PRYING : English Turkish

adj. meraklı, merakla bakan

PS2 COMPUTER : English Turkish

IBM şirketinin kişisel bilgisayar serisi

PSA : English Turkish

(Tıp) prostat epitel hücreleri tarafından salgılanan madde (genellikle prostat kanserinin göstergesi olarak test edilen)

PSALM : English Turkish

n. mezmur, ilahi

PSALMIST : English Turkish

n. davut peygamber

PSALMIST : English Turkish

n. zebur yazarı

PSALMODY : English Turkish

n. mezmur okuma sanatı

PSALMS : English Turkish

n. İncil, Eski Ahit'in kitaplarından biri

PSALTER : English Turkish

n. mezmurlar kitabı, zebur

PSALTERIUM : English Turkish

n. kırkbayır

PSALTERY : English Turkish

n. santur (çalgı)

PSEG : English Turkish

kamu hizmeti girişim grubu, New Jersey merkezli ABD şirketi, New Jersey içerisinde kamu hizmetleri altyapısı ve enerji üreticisi ve sağlayıcısı

PSEPHOLOGY : English Turkish

n. seçimlerde oy dağılımının istatistiksel analizi

PSEUDO : English Turkish

pref. takma, sahte, yalancı

PSEUDONYM : English Turkish

n. takma ad, yazarın takma adı

PSEUDONYMITY : English Turkish

n. takma adlılık, takma ad

PSEUDONYMOUS : English Turkish

adj. takma adlı, takma adla yazılmış