Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PULL DATE : English Turkish

n. son kullanma tarihi, vade sonu, geçerlilik sonu

PULL DAWN : English Turkish

v. yıkmak, düşürmek

PULL DOWN : English Turkish

sağlığını bozmak, para kazanmak

PULL IN : English Turkish

tutuklamak, hapse atmak, durdurmak (at), durmak, istasyona girmek

PULL OAR : English Turkish

v. kürek çekmek

PULL OFF : English Turkish

v. kenara çekmek, çıkarmak, soymak, kazanmak (ödül), koparmak, almak, başarmak

PULL ON : English Turkish

sıkmak

PULL ONE'S LEG : English Turkish

kafa bulmak

PULL ONE'S PUNCHES : English Turkish

insaflı davranmak

PULL ONE'S WEIGHT : English Turkish

üstüne düşeni yapmak, sorumluluğunu yerine getirmek

PULL ONESELF TOGETHER : English Turkish

v. toparlanmak, kendini toplamak

PULL ONESELF UP BY ONE'S OWN BOOTSTRAPS : English Turkish

kendi göbeğini kendi kesmek, kendi işini kendi görmek

PULL OUT : English Turkish

çekip çıkarmak, dışarı çekmek, uzatmak, çıkmak, ayrılmak, park yerinden çıkmak, kaçmak, uzamak, tüymek

PULL OUT ALL THE PATHETIC STOP : English Turkish

duygu sömürüsü yapmak

PULL OUT ALL THE STOPS : English Turkish

elinden geleni yapmak, var gücüyle çalışmak

PULL OVER : English Turkish

çekmek, kenara çekmek, kaldırıma yanaşmak

PULL ROUND : English Turkish

kendine gelmek, iyileşmek, iyileştirmek, kendine gelmesini sağlamak

PULL SMB.'S LEG : English Turkish

dalga geçmek, şaka yapmak, gırgıra almak, takılmak, işletmek, alay etmek

PULL STRINGS : English Turkish

torpil yaptırmak, gizlice yönetmek

PULL SUDDENLY : English Turkish

v. çekivermek

PULL SWITCH : English Turkish

n. ipli elektrik düğmesi, kordonlu şalter

PULL THE TRIGGER : English Turkish

tetiği çekmek

PULL THE WIRES : English Turkish

ağırlığını koymak, kukla oynatmak, nüfuzunu kullanmak, torpil yaptırmak, perde arkasından yönetmek

PULL THROUGH : English Turkish

kurtarmak, yardım etmek, toparlamasını sağlamak, iyileştirmek, atlatmak, içinden çıkmak, kurtulmak, iyileşmek, yakayı sıyırmak

PULL TO PIECES : English Turkish

parçalamak, acımasızca eleştirmek, ağır eleştirmek