Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PUMICE : English Turkish

n. süngertaşı

PUMICE STONE : English Turkish

süngertaşı

PUMMEL : English Turkish

v. vurmak, yumruklamak

PUMP : English Turkish

n. pompa, tulumba, dans ayakkabısı, ayakkabı, papuç

PUMP : English Turkish

v. pompalamak, tulumba ile çekmek, şişirmek, hava basmak, ağzından lâf almak, ağız aramak, nefesini kesmek, inip çıkmak (barometre)

PUMP BULLETS INTO : English Turkish

v. kurşun yağmuruna tutmak, bombardıman etmek

PUMP DRY : English Turkish

v. suyunu boşaltmak

PUMP HANDLE : English Turkish

tulumba kolu

PUMP MONEY INTO : English Turkish

v. para pompalamak, para sağlamak

PUMP OUT : English Turkish

dışarı pompalamak

PUMP PRIMING : English Turkish

pompayı çalıştırma, teşvik, destekleme, bütçe açığı finansmanı, para sağlama

PUMP ROOM : English Turkish

pompa odası, tulumba bölmesi

PUMP UP : English Turkish

yükseğe pompalamak, şişirmek, hava basmak

PUMPERNICKEL BREAD : English Turkish

n. çavdar ekmeği

PUMPING : English Turkish

n. tulumba ile çekme

PUMPKIN : English Turkish

n. kabak, balkabağı, helvacıkabağı

PUMPKIN SOUP : English Turkish

n. balkabağı çorbası

PUMPS : English Turkish

n. topluklu ayakkabı

PUN : English Turkish

n. cinas, lastikli söz, kelime oyunu

PUN : English Turkish

v. cinas yapmak, kelime oyunu yapmak

PUNCH : English Turkish

n. şişman ve hantal bir kukla [tiy.]

PUNCH : English Turkish

n. kart basma makinesi, tıknaz tip, biz, delgeç, delgi, zımba, kuvvet, meyveli kokteyl (kâsede hazırlanır), muşta, punch, yumruk, güç, baskı kalıbı, kısa bacaklı yük beygiri, bodur

PUNCH : English Turkish

v. yumruk atmak, yumruklamak, muşta ile vurmak, vurmak, sertçe basmak, zımbalamak, zımba ile delmek, delgeç ile delmek, biz ile delmek

PUNCH AND JUDY SHOW : English Turkish

Punch ve Judy Şov, zalim koca Punch ve onun dırdırcı karısı Judy'nin oynadığı İngiliz kukla gösterisi (İtalyan commedia dell'arte den türetilen)

PUNCH BOWL : English Turkish

punch kâsesi, meyveli kokteyl kâsesi