Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PUNCH CARD : English Turkish

n. delikli kart

PUNCH DRUNK : English Turkish

adj. yumruklarla sersemlemiş, sersemlemiş, şaşırmış

PUNCH IN ONE'S CARD : English Turkish

v. kartını basmak

PUNCH IN THE CARD : English Turkish

v. kart basmak

PUNCH LINE : English Turkish

n. fıkranın esprili son cümlesi

PUNCH PRESS : English Turkish

zımba presi, delgi presi

PUNCH UP : English Turkish

kavga, dövüş, yumruklaşma

PUNCHBALL : English Turkish

n. yumruk topu, boks antremanı topu

PUNCHED : English Turkish

adj. delikli, zımba ile delinmiş

PUNCHED CARD : English Turkish

n. delikli kart

PUNCHEON : English Turkish

n. çatı direği, çatı desteği, büyük fıçı

PUNCHER : English Turkish

n. zımba, delgeç, kavgacı tip, boksör, kovboy

PUNCHINELLO : English Turkish

n. bir İtalyan kukla gösterisinde sahneye çıkan esas bodur komik karakter; bu karaktere benzeyen kişi; gülünç kişi

PUNCHING BAG : English Turkish

n. kum torbası, boks antremanı torbası

PUNCHING BALL : English Turkish

yumruk topu, boks antremanı topu

PUNCHING DIE : English Turkish

n. zımba kalıbı, kesme kalıbı

PUNCTATE : English Turkish

adj. benekli

PUNCTATED : English Turkish

adj. noktalı

PUNCTATION : English Turkish

n. benekli olma, noktalı olma

PUNCTILIO : English Turkish

n. aşırı resmilik, titizlik, tören merakı

PUNCTILIOUS : English Turkish

adj. merasim meraklısı, resmiyet meraklısı, aşırı titiz

PUNCTILIOUSNESS : English Turkish

n. aşırı titizlik, merasim meraklısı olma

PUNCTUAL : English Turkish

adj. dakik

PUNCTUALITY : English Turkish

n. dakiklik

PUNCTUATE : English Turkish

v. noktalamak, noktalama işaretlerini koymak, lâfını kesmek, sözünü kesmek, araya girmek