Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PUT IN PARENTHESES : English Turkish

v. parantez içine almak

PUT IN PLEDGE : English Turkish

ehine koymak, rehin vermek

PUT IN PRISON : English Turkish

v. hapse atmak

PUT IN QUARANTINE : English Turkish

v. karantinaya almak, tecrit etmek (ülke), izole etmek (ülke)

PUT IN THE DOCK : English Turkish

n. suçlamak, töhmet altında bırakmak

PUT IN THE LOTTERY : English Turkish

v. piyangoya koymak

PUT IN TRAIN : English Turkish

v. sıraya dizmek

PUT INSIDE : English Turkish

v. içine koymak

PUT INTO A TRANCE : English Turkish

v. hipnotize etmek

PUT INTO ACTION : English Turkish

v. işlerlik kazandırmak, yürürlüğe koymak

PUT INTO CIRCULATION : English Turkish

tedavüle çıkarmak

PUT INTO EFFECT : English Turkish

yürürlüğe koymak

PUT INTO ORBIT : English Turkish

v. yörüngeye sokmak, yörüngesine almak

PUT INTO PRACTICE : English Turkish

uygulamaya koymak, uygulamak, gerçekleştirmek

PUT INTO THE SHADES : English Turkish

v. gölgelemek, gölgede bırakmak

PUT INTO WORDS : English Turkish

v. kelimelere dökmek, dile getirmek

PUT IT ACROSS SMB : English Turkish

intikam almak

PUT IT ON : English Turkish

abartmak, fazla göstermek, şişirmek, gibi göstermek, taslamak, kilo almak, kazıklamak

PUT IT ON MY BILL, PLEASE : English Turkish

enim hesabıma yazın lütfen

PUT IT ON MY MASTERCARD : English Turkish

mastercard kartıma koyun

PUT IT ON MY VISA : English Turkish

visa kartıma koyun

PUT IT ON THICK : English Turkish

abartmak, şişirmek

PUT IT OVER ON : English Turkish

kazıklamak, aldatmak

PUT LEVERAGE ON SMB : English Turkish

askı yapmak, yaptırım uygulamak

PUT ME IN MIND OF IT : English Turkish

hatırlat, bana hatırlat