Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RE EXAMINATION : English Turkish

tekrar sınav yapma, yeniden değerlendirme, yeniden sınama, tekrar sorgulama

RE EXCHANGE : English Turkish

n. yeniden değiştirme, trampa etme, rötret fiyatı

RE EXPORT : English Turkish

v. tekrar ihraç etmek

RE EXPORTS : English Turkish

n. tekrar ihraç edilen mallar

RE JOIN : English Turkish

yeniden katılmak, yeniden birleşmek, yeniden birleştirmek

RE LAY : English Turkish

yeniden döşemek, yeniden sermek, tekrar kurmak

RE REGISTRATION : English Turkish

kayıt yenileme, tekrar kayıt

REA SILVIA : English Turkish

n. (Roma Mitolojisi) Rhea Silvia, ocak tanrıçasının emrindeki bakire ve Romulus ve Remus ikizlerinin efsanevi annesi

REABSORB : English Turkish

v. tekrar emmek

REACH : English Turkish

n. uzanma, erişme, erim, menzil, ulaşılabilecek uzaklık, kavrayış, kavrama gücü, alan

REACH : English Turkish

v. uzatmak, uzanmak, bulmak, yetişmek, iletişim sağlamak, ulaşmak, varmak, çarpmak, geçirmek (yumruk), idrak etmek, uzanıp vermek, vermek, etkilemek, isabet ettirmek, erişmek

REACH AN AGREEMENT : English Turkish

v. anlaşmak, anlaşmaya varmak, bağdaşmak

REACH FORTH : English Turkish

v. elini uzatmak, uzanmak

REACH ME DOWN : English Turkish

hazır, ucuz (giysi)

REACH ME DOWNS : English Turkish

n. ucuz hazır elbise

REACH NO CONCLUSION : English Turkish

v. sonuca varmamak, sonuçlanmamak

REACH ON IMPASSE : English Turkish

n. çıkmaza girmek

REACH ONE'S GOAL : English Turkish

v. amacına ulaşmak

REACH OUT : English Turkish

elini uzatmak, uzanmak

REACH OUT FOR : English Turkish

v. uzanmak

REACH THE MIDDLE : English Turkish

v. ortalamak

REACH THE PEAK : English Turkish

v. zirveye ulaşmak

REACHABLE : English Turkish

adj. ulaşılabilir, yetişilir

REACT : English Turkish

v. karşı etki yapmak, tepki yapmak, tepkimek [kim.]

REACTANCE : English Turkish

n. reaktans