Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
REACTION : English Turkish

n. reaksiyon, tepki, tepkime, karşı kuvvet, tepme, geri tepme, gericilik, irtica, alerji

REACTIONARY : English Turkish

n. gerici, sağcı

REACTIONARY : English Turkish

adj. gerici, irticacı

REACTIVATE : English Turkish

v. tekrar devreye sokmak, tekrar çalıştırmak, yeniden yürürlüğe koymak

REACTIVE : English Turkish

adj. tepkili, tepki gösteren, duyarlı

REACTOR : English Turkish

n. reaktör, tepki bobini

READ : English Turkish

adj. okunan, okumuş, aydın, bilgili

READ : English Turkish

v. okumak, anlamına gelmek, okunmak; çözmek, sökmek; yorumlamak, anlamak; okuluna gitmek, eğitimini görmek;

READ BETWEEN THE LINES : English Turkish

altındaki anlamı çıkarmak, satır aralarını okumak, gizli anlamı çıkarmak, denmek isteneni anlamak

READ FOR THE BAR : English Turkish

hukuk okumak

READ ONLY MEMORY : English Turkish

Sadece okunabilir bellek, yanlızca okunabilir bellek, verilerinin değiştirilmesine müsade etmeyen fakat kolaylıkla erişilebilen bilgisayar hafızası

READ THE FAQ : English Turkish

Sıkça Sorulan Sorular'ı oku, soru ve cevap bölümünü oku, RTFAQ (İnternet argosu)

READ THE FUCKING MANUAL : English Turkish

kahrolası kullanma klavuzunu oku, konu hakkında kullanıcı klavuzunu okumadan önce aptalca sorular göndermemesi istenen bir İnternet kullanıcısına verilen sinirli cevap, RTFM

READ THE MANUAL : English Turkish

kullanıcı klavuzunu oku, açıklama kitabını oku (İnternet argosu, RTM veya RTFM'nin nazik versiyonu)

READ THE RIOT ACT TO : English Turkish

davranışlarına dikkat etmesi konusunda uyarmak, ayağını denk almasını söylemek, çıkışmak

READ WRITE : English Turkish

okuyucu/yazıcı, okunabilir veya yazılabilir bir dosya yada cihazın kalitesi

READABLE : English Turkish

adj. okunabilir, okumaya değer, okunaklı

READDRESS : English Turkish

v. yeni adresle göndermek

READER : English Turkish

n. okur, okuyucu, okutman, doçent [brit.], eleştirmen, okuma kitabı, antoloji

READER'S DIGEST : English Turkish

Okuyucu seçimi, okuyucu özeti, diğer yayınlarda geçen makaleleri kısaltılmış şekliyle yeniden basan aylık Amerikan dergisi

READERSHIP : English Turkish

n. okutmanlık, doçentlik [brit.], okur sayısı, okuyucu sayısı

READILY : English Turkish

adv. kolayca, çabucak, isteyerek, seve seve, can atarak

READINESS : English Turkish

n. hazır olma, çabukluk, hızlılık, atiklik, istek, gönüllülük, can atma

READING : English Turkish

n. okuma, konferans, okumuşluk, bilgililik, yorum, kanaat, ölçüm (göstergede)

READING GLASS : English Turkish

pertavsız büyüteç