Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
REALLY : English Turkish

adv. gerçekten, sahiden, cidden, aslında, gayet, kesin olarak, mutlâka, kesinlikle

REALM : English Turkish

n. krallık, ülke, diyar, alan, alem

REALPLAYER : English Turkish

n. İnternet üzerinden ses sinyallerini alan ve bilgisayarın ses sistemi vasıtasıyla onları çalıştıran yazılım uygulaması

REALPOLITIK : English Turkish

n. reel politika, uygulamalı politika, güç kullanımına dayalı siyasi politika

REALTOR : English Turkish

n. emlâkçı

REALTY : English Turkish

n. emlâk, gayrimenkul, taşınmaz mal

REAM : English Turkish

n. kâğıt topu

REAM : English Turkish

v. deliği genişletmek, çukuru genişletmek, delik açmak, delmek, sıkmak (limon vb.), suyunu çıkarmak

REAM OUT : English Turkish

v. delik açmak, delmek, sıkmak (limon vb.), suyunu çıkarmak

REAMER : English Turkish

n. rayba, delik genişletici, sıkacak, meyve presi

REANIMATE : English Turkish

v. yeniden canlandırmak, tekrar canlandırmak

REAP : English Turkish

v. biçmek, hasat etmek, kaldırmak, kazanmak, para yapmak

REAP A PROFIT : English Turkish

v. kâr etmek, kazanç sağlamak, para yapmak

REAPER : English Turkish

n. orakçı, biçerdöver

REAPER BINDER : English Turkish

n. biçerbağlar

REAPING : English Turkish

n. hasat

REAPING HOOK : English Turkish

orak

REAPING MACHINE : English Turkish

içerbağlar

REAPPEAR : English Turkish

v. tekrar görünmek, tekrar ortaya çıkmak

REAPPEARANCE : English Turkish

n. yeniden ortaya çıkma, tekrar görünme

REAPPLICATION : English Turkish

n. tekrar uygulama, yeniden başvuru

REAPPLY : English Turkish

v. yeniden uygulamak, tekrar başvurmak

REAPPOINT : English Turkish

v. yeniden atamak

REAPPRAISAL : English Turkish

n. yeniden değerlendirme, tekrar inceleme

REAPPRAISE : English Turkish

v. yeniden değerlendirmek, tekrar değer biçmek