English Turkish
RESERVE OFFICER : English Turkish
n. yedek subay
RESERVE PRICE : English Turkish
son fiyat, en düşük fiyat, açılış fiyatı (müzayede)
RESERVE SERVICE : English Turkish
ihtiyat [ask.], yedek [ask.]
RESERVED : English Turkish
adj. ayırtılmış, ayrılmış, tutulmuş, rezerve edilmiş, ağzı sıkı, sessiz, içine kapanık, çekingen
RESERVED SEATS : English Turkish
ezerve koltuklar
RESERVIST : English Turkish
n. yedek [ask.]
RESERVOIR : English Turkish
n. rezervuar, su deposu, depo, hazne
RESERVOIR DOGS : English Turkish
ezervuar köpekleri, Quentin Tarantino'nun yönettiği şiddetli gerilim filmi
RESET : English Turkish
v. ayarlamak, bilemek, baştaki konumuna getirmek [bilg.], tekrar yerine takmak, yerleştirmek, oturtmak, yeniden dizgi yapmak
RESETTLE : English Turkish
v. yeniden yerleştirmek, tekrar yerleşmek, yeni düzenlemeler yapmak, dinlendirmek (şarap), yatışmak, sakinleşmek
RESETTLEMENT : English Turkish
n. yeni bir ülkeye yerleşme, yeni düzenleme
RESHAPE : English Turkish
v. şeklini değiştirmek, yeni biçim vermek, yeniden şekillendirmek
RESHIP : English Turkish
v. gemiden gemiye aktarma yapmak, tekrar gemi ile nakletmek
RESHIPMENT : English Turkish
n. gemiden gemiye aktarma
RESHUFFLE : English Turkish
v. tekrar karıştırmak, çaprazlamak, yeniden karmak (iskambil), karşılıklı değiştirmek
RESIDE : English Turkish
v. oturmak, ikamet etmek, bulunmak, ait olmak
RESIDENCE : English Turkish
n. ev, konut, ikametgâh, mesken, konak, ikâmet, oturma, işyerinde yatıp kalkma
RESIDENCE INN : English Turkish
ABD Kanada ve Meksika'da suit oteller ağı (uzun süreli iş seyahatleri için tasarlanmış)
RESIDENCE PERMIT : English Turkish
n. oturma izni
RESIDENCY : English Turkish
n. genel vali konağı (sömürge), konak
RESIDENT : English Turkish
n. oturan, oturan kimse, ikamet eden kimse, sakin, yerli, yerleşmiş olan kimse, stajyer doktor, genel vali (sömürge)
RESIDENT : English Turkish
adj. oturan, yerlisi, yerleşmiş, göç etmeyen
RESIDENTIAL : English Turkish
adj. yerleşim, oturmaya elverişli, meskun, ikâmetgâh
RESIDENTIAL AREA : English Turkish
yerleşim bölgesi, iş merkezinden uzak muhit, meskun bölge
RESIDENTIAL BUILDING : English Turkish
n. konut inşaatı, ev inşaatı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani