Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AVALON : English Turkish

n. birçok Amerikan yazlımı şirketinin ticari adı; cennet adası (antik Kelt efsanesine göre); California kıyısına yakın Santa Catalina adasının ana şehri; bir soyadı

AVANT : English Turkish

pref. önce, önde olan, öncesi; öncü

AVANT GARDE : English Turkish

n. bir ordunun öncü birliği, "the vanguard (öncü kuvvet)" (Fransızca)

AVANT GARDE : English Turkish

adj. avangart, öncü, yenilik yaratan; avangart ile ilgili, avangarda özgü; (Sanat) yeni ve deneysel

AVANT GARDIST : English Turkish

yenilikçi kimse, yenilik getiren kimse

AVANT-GARDE ART : English Turkish

avangart sanat, alışılmamış olan ve deneysel yöntemler kullanan sanat, öncü sanat

AVANT-GARDE LITERATURE : English Turkish

avangart edebiyat, alışılmamış olan ve deneysel yöntemler kullanan edebiyat, öncü edebiyat

AVANT-GARDE MUSIC : English Turkish

n. avangart müzik, deneysel müzik, alışılmamış olan ve deneysel yöntemler kullanan ve kabul edilmiş konseptlere meydan okuyan müzik, öncü müzik

AVANTGARDE MUSIC : English Turkish

n. avangart müzik, deneysel müzik, alışılmamış olan ve deneysel yöntemler kullanan ve kabul edilmiş konseptlere meydan okuyan müzik, öncü müzik

AVAR : English Turkish

n. Avar; imparatorlukları orta güney Macaristan’da bulunmuş ve Elbe ve Diyneper nehirleri arasında genişlemiş olan Kafkasyalı veya doğu Avrupalı bir halkın (Avarlar) üyesi; Azerbaycan sınırları boyunca ve güney Dağıstan’da yaşayan Müslüman bir halkın (Avarlar) üyesi

AVAR : English Turkish

n. Avar dili; Rusya’nın Dağıstan Cumhuriyeti’nde konuşulan dil

AVARICE : English Turkish

n. para hırsı, açgözlülük

AVARICIOUS : English Turkish

adj. tamahkâr, para canlısı, paragöz

AVARICIOUS PERSON : English Turkish

n. çaylak

AVARICIOUSLY : English Turkish

adv. açgözlü bir şekilde, açgözlülükle

AVASCULAR : English Turkish

adj. avasküler, kan damarsızlığı

AVAST : English Turkish

interj. dur! (Denizcilik)

AVATAR : English Turkish

n. (Hint Mitolojisi) Tanrı'nın dünyevi cisimleşmesi, Tanrı'nın insan bedeninde vücut bulması; (İnternet) bir sohbet odasında veya görsel bir alanda bir kullanıcıyı temsil eden imaj

AVAUNT : English Turkish

interj. git buradan, defol, terk et (Eski Kullanım)

AVC : English Turkish

"American Veterans Committee (Amerikan Gaziler Komitesi)", Amerikan Gaziler Komitesi, Amerika'da bir savaş gazileri teşkilatı

AVE : English Turkish

interj. merhaba, selam, güle güle, hoşça kal

AVE : English Turkish

n. hazreti meryem'e selam duası

AVE MARIA : English Turkish

Katoliklerin Meryem Ana’yı yüceltmek için okudukları bir dua

AVE. : English Turkish

n. "avenue (bulvar)"; bulvar, yol, cadde, sokak

AVEC : English Turkish

prep. ile, birlikte, içinde (Fransızca)